Yanılgı

Hangi el kopardı seni?
Söyle bana kır çiçeğim!
Süslü salonlar sana göre değil,
Yapmacık hareketler, sahte gülücükler
Ve yalan yanlışla olamazsın
Ne işin var orada?
Söyle bana! …

Hangi el kopardı seni?
Utanma, çekinme söyle haydi!
Torosların seher yelini
Ne çabuk unuttun?
Çobanların yanık kavalını
Kekik kokan yamaçları
Kuzuları nasıl terk ettin?
Ne işin var, ne işin?
Bu azgın şehrin iğreti vazolarında
Söyle bana! …

Hangi el kopardı seni?
Konuş benimle, susma kır çiçeğim!
Yüreğimin en gizli yerindeydin
Bendeki bendin
Yalnız seni, hep seni sever
Cümle âlemden gizler,
Sakınır, kıskanırdım…
Demek yanıldım? ! …

Hangi el kopardı seni?
Hüznümle suladığım kır çiçeğim
Sana sesleniyorum,
Duymuyor musun? …

Hani suların şırıltısı?
Hani güvendiğim dağlar?
Gün ışığının öpücükleri nerde?
Çekirgelerin sıçraması
Karıncaların yuvası hani?
Yanık yüzü, menekşe elleri olan
O dağların kızlarını
Ne çabuk unutmuşsun?

‘Maşallah!
Maşallah’ diyorum sana!
Teneke bir vazo, taş bir masa
Ve buz soğuğunda bir bayan bulmuşsun
O’nunla haşır-neşir olmuşsun,
‘Hayırlı olsun’ diyemiyorum,
Yazıklar olsun!
Yazıklar olsun!

Aysel  AL
www.kafiye.net