Günlerden Düş Ertesi




Söyleriz; hani ya da fakat lakin gibi!

Geceye mi hep sürülür düş gezginliği,

Sanki içe dönük bir iğne batar içimize,

Acıtır sevdamızın alfabesi!




Şimdi illegal bir eşiğin muhabbetinde

Akislerle suda seyre dalmışım;

Piyesin baş rolünde vuslat,

Paradoksu çoktan başlatmış

Buluşturmuş aramızdaki gök kubbeyi.




Sonuçta tatlı bir baş dönmesi,

İnmedi mi göz bebeklerime dedi kadınlığım

Giydirmedi mi sevdiğim yüreğin gömleğini,

Boyarken saçlarımı beyazla gama.



Uyansak ya ertesine

Saklanmış bir nisan sabahına

Bizimkisi çoğunluğun yankısı,

Dudak ile arası

Bir bal köpüğü hikayesi!




Kelimelerin körpe vakitlerinde

Ah bu kadar fütursuz olmasaydı düşler,

Ki ulu orta soyundu!




Nikâhın ardı yüreğe emanetiydi

Dökülmüştü çamurları dilinden

Bedeni gerçeğine kirletirken

Yosun kokulu kıyılarına hapsolduk!




Artık saflığın kolu, kanadı da kırık.

Belli ki kimsenin el uzatamadığı,

Neşeli kelebekler misali,

İnadına aşkla ölümsüzleştik

Ki uzak bir köşede göz kapaklarımız
Kızgın adamların sesinde boğulmuş birer kadınız!




Bugün günlerden düş ertesi cancağızım!



İlknur Yıldırım
www.kafiye.net