Nefsi Polathane



Kıyama kalkar

Akçaabat’ın yeşil çayır dökmüş sinelerinden serçeler



Yakamozların safir yamaçlara secdeli kucağına uyanır denizler



Alır beni maviler alır

sırılsıklam dalgalandığım koynunun kuytularına bırakır !..



Yüreğime düşer o çocukluk günleri

Köyümün soluğuna çiyi kaçmış nihavent yağmurları

Sırtında çalı yüküyle anam

Ah ak ak ellerinde iğne ipliğiğle zanaatkâr babam



İki katlı evimizin önündeki kavak ağacının

Poyrazın hışmıyla küt küt düşlerime vuran gövdesi



Menevişlerimin kıpırtısında püsküllenen
pamuk hışırtısı

Karadağ’dan aşağı

Tenimden kendini ırmaklara bırakan meltemlerin ılık esintisi

Gün batımının çizgili keşanına doluşan
ninemin ekose atkısı




Ah hayallerimin sevdalı tavan arasından
uykularıma damlayan ay



Radyoda Kuzeyin Oğlu

‘’Hastahane önünde incir ağacı!’’



Ah yosunlansın yine Sargana Mevkiinden bakışlarıma bakışların

Alsın bıraksın ceviz kokan ellerinin

gelincik terleyen çizgilerine



Fındık şakalarına konsun karatavuklar

İsli gecelerin efkar çatan kirpiklerinden yansın

‘’Yansun ah sevduğumun kara gözleri yansun! ‘’



Dağlansın yokuşları vuslata çıkan sarmaşıkların

Bir kiraz çiçeği düşsün süzülüşüne Darıca Deresinin

Aksın bebek ağzından ak güvercinler

Aşkı sek içen sarhoş suların titreşimlerine karışsın

Avludan savrulsun erik çiçekleri



Giyinsin gelinliğini beli daracık Nefsi Kız

Salsın eteklerini tepelerin

Sığlarıma çekilen utangaç kaçamaklarına



Siyah dantelini sıyırsın
Üşüyen ruhuna mart dumanı

Tutuşsun uç vermiş göğüslerinin sızında yıldızlara mayıslar



Kopsun işmarından kuzeyin
şafak ağrılarına gün



Loğusa şerbetinden sağılsın sevduğum

Suyunda cıvıldattığımız Salacık’a şarkılarımız



Nenem çağısın karşıdan

‘’gel pullim, uşağum, ballim saa gofret aldum!’’



Çalsın davul zurna Hırdırnebi’nin şenlik tacı giymiş başındanoynansın sıksara

“kollar dik”, “dik oyna” “vurdu-çıktı, ‘’ ii-hu ii-hu’’



İki delikanlı çıksın Kayabaşı’ndan

Kozalaklı budaklarına fıstıkcıklarının çekilsinsürmelerimden bıçaklar



Kumsallara uzansın
Seher Yelinin başak sarısı saçları

‘’ciğerlerumde kalan kıymığundan sancularıma doğranasun sevduğum’’



Takalar geçsin

Bu sefer geçsin sensizliğimin sessizliğinden

Harelerinin koyaklarımda okşanan çığlıklarından dalayım sevduğum

Dalayım çocukluğumun sende kalan kara gözlerine

Çığırsın altında ıslandığımız sabahlara Polathane!



Filiz Kalkışım Çolak”yarpuz edebiyat sayı 24′
www.kafiye.net





Kıyama kalkar

Akçaabat’ın yeşil çayır dökmüş sinelerinden serçeler



Yakamozların safir yamaçlara secdeli kucağına uyanır denizler



Alır beni maviler alır

sırılsıklam dalgalandığım koynunun kuytularına bırakır !..



Yüreğime düşer o çocukluk günleri

Köyümün soluğuna çiyi kaçmış nihavent yağmurları

Sırtında çalı yüküyle anam

Ah ak ak ellerinde iğne ipliğiğle zanaatkâr babam



İki katlı evimizin önündeki kavak ağacının

Poyrazın hışmıyla küt küt düşlerime vuran gövdesi



Menevişlerimin kıpırtısında püsküllenen
pamuk hışırtısı

Karadağ’dan aşağı

Tenimden kendini ırmaklara bırakan meltemlerin ılık esintisi

Gün batımının çizgili keşanına doluşan
ninemin ekose atkısı




Ah hayallerimin sevdalı tavan arasından
uykularıma damlayan ay



Radyoda Kuzeyin Oğlu

‘’Hastahane önünde incir ağacı!’’



Ah yosunlansın yine Sargana Mevkiinden bakışlarıma bakışların

Alsın bıraksın ceviz kokan ellerinin

gelincik terleyen çizgilerine



Fındık şakalarına konsun karatavuklar

İsli gecelerin efkar çatan kirpiklerinden yansın

‘’Yansun ah sevduğumun kara gözleri yansun! ‘’



Dağlansın yokuşları vuslata çıkan sarmaşıkların

Bir kiraz çiçeği düşsün süzülüşüne Darıca Deresinin

Aksın bebek ağzından ak güvercinler

Aşkı sek içen sarhoş suların titreşimlerine karışsın

Avludan savrulsun erik çiçekleri



Giyinsin gelinliğini beli daracık Nefsi Kız

Salsın eteklerini tepelerin

Sığlarıma çekilen utangaç kaçamaklarına



Siyah dantelini sıyırsın
Üşüyen ruhuna mart dumanı

Tutuşsun uç vermiş göğüslerinin sızında yıldızlara mayıslar



Kopsun işmarından kuzeyin
şafak ağrılarına gün



Loğusa şerbetinden sağılsın sevduğum

Suyunda cıvıldattığımız Salacık’a şarkılarımız



Nenem çağısın karşıdan

‘’gel pullim, uşağum, ballim saa gofret aldum!’’



Çalsın davul zurna Hırdırnebi’nin şenlik tacı giymiş başındanoynansın sıksara

“kollar dik”, “dik oyna” “vurdu-çıktı, ‘’ ii-hu ii-hu’’



İki delikanlı çıksın Kayabaşı’ndan

Kozalaklı budaklarına fıstıkcıklarının çekilsinsürmelerimden bıçaklar



Kumsallara uzansın
Seher Yelinin başak sarısı saçları

‘’ciğerlerumde kalan kıymığundan sancularıma doğranasun sevduğum’’



Takalar geçsin

Bu sefer geçsin sensizliğimin sessizliğinden

Harelerinin koyaklarımda okşanan çığlıklarından dalayım sevduğum

Dalayım çocukluğumun sende kalan kara gözlerine

Çığırsın altında ıslandığımız sabahlara Polathane!



Filiz Kalkışım Çolak”yarpuz edebiyat sayı 24′
www.kafiye.net