Her hafta perşembe günleri Eryaman Emekliler konağında şiir programı yapan Meliha hanım beni programına davet etti. Gelemem dedim. Eğer gelirsem bana Rüşvet olarak sütlaç ve kek yapacağını söylemişti. Sütlacın hatrına davete icabet edeyim dedim. Okuyalım bakalım sonra neler olmuş.


DELİ KIZ


“Gel de ye” diyerek burnumdan getirdi

Bayat keki bulup gelmiş bu deli

Yaptığı sütlacı kendi bitirdi

Pastaneden alıp gelmiş bu deli


Dinleti ne güzel fasıl diyordu

Bir tek usta benim asıl diyordu

Beğendin mi, şiir nasıl? diyordu

Başkasından çalıp gelmiş bu deli


Şundaki havaya bakın siz hele

Bir de kemer takmış o kalın bele

Cımbızı kaybolmuş kerpeten ile

Kaşlarını yolup gelmiş bu deli


Yüzünde makyajı silinmiş terden

boynunda kolye var envai türden

Bu nasıl modaysa tam dokuz yerden

Kulağını delip gelmiş bu deli


Nazar mazar değer övmeyim fazla

Hafif rüzgar esse oluyor nezle

Kirli papucunu sildiği bezle

Burnunu da silip gelmiş bu deli


Çok kıskançtır, hiç kimseyi çekemez

Kimse onun eline su dökemez

Kilosundan merdiveni çıkamaz

Güya manken olup gelmiş bu deli


İltifatla dolu her söze kanar

Garibim kendini güzelim sanar

kırk defa boyacı küpüne banar

Bakın yine dalıp gelmiş bu deli


Şairlerle dalga geçer, eğlenir

“Konaktaki bunaklar” der, söylenir

Çok ayıp yaşlıya öyle mi denir

Hepsinden de yılıp gelmiş bu deli


Boyu iki metre tepeden bakar

Karanlıkta güneş gözlüğü takar

Sütlac ısmarladı başıma kakar

Nice akıl çelip gelmiş bu deli


Ben deli dediysem sanmayın kaçık

Kabus mu görmüş ne dudağı uçuk

Yaşını sorarsan on yedi buçuk

Yalanını salıp gelmiş bu deli


Etli yemek sevmez ota bayılır

İkili koltuğa kendi yayılır

Kolunda burmalar sahte sayılır

Bilmem nerden bulup gelmiş bu deli


Bende olsa olsa delidir diyom

Kulağı duymasın ama sevmiyom

Çağıran oldu mu artık bilmiyom

Dışarıda kalıp gelmiş bu deli


Kıymeti der gücenmiyor küsmüyor

Konuşuyor bir saniye susmuyor

şiirsiz ortama ayak basmıyor

Uykusunu bölüp gelmiş bu deli


Kadir ORAKCI (kıymetî)


O da güya bana cevap yazmış ama okumanıza gerek yok


BU DELİ


Proğram, rüşvetsiz olsa gitmezsin

Elinin tersiyle iter bu deli

Parasız sen caka trip atmazsın

Pulu para görüp tutar bu deli


Çapulcu gezersin elde cigara

Hicivi hatmetmiş çalıyor kara

İçinde var demek ezelden yara

Uyuz olmuş gibi çatar bu deli


Altın takılarım kocam emeği

Anlamazsın sende kırık dimağı

Beş öğün, çiğ köfte, dürüm yemeği

Göbek bağlar yere batar bu deli


Yaşlılara sataşma, orada dur !

Saydıkça sevdikce kıskanıp kudur

Burda şair oldum sonucu budur

Orduyu savaşa katar bu deli


Diline sahip ol alırsın cevap

İftira atarak alınmaz sevap

Şeytanı taşlarım çıkmaz yola sap

Usta ayağına yatar bu deli


Şoför ya gazeli yolcuya yakar

Her güzel bindikçe salyası akar

Elden teli düşmez mesaja bakar

Yaşlı binse sevmez atar bu deli


İlesam’da bitli gibi kaşındın

Kaşı diyerek ,yanıma taşındın

Ters baktıkca ,ne var deyip düşündün

Azarı bal diye yutar bu deli


Benden tavsiye her kuş eti yenmez

Çiğnesen yutsanda midede sinmez

Ulu orta yerde şaka, söz denmez

Kadir Kıymet bilmez biter bu deli


Davete geliyor gönül alıyor

Sofraya destursuz önce dalıyor

Kahve sundum hemde dibin yalıyor

Falımıza bakıp öter bu deli


Yedirdim doyduda inkar ediyor

Sen ısmarla dedim aklı gidiyor

Koyduğum bahşişi cebe atıyor

Çırasını yaktım tüter bu deli


Tepeden bakarak salladı kaya

Yetişemez dedi çıkmışım aya

Hangi suçlarını sizlere saya

Kendinden çömezi üter bu deli


Arabam var dedi getirmiş fordu

Bindim gürültüsü beynimi yordu

Bitmiş benzin doldur deyipte durdu

Yol bilmiyor burda yiter bu deli


Meldem’im Kıymeti idol ustandır

Aşk şiiri yazmaz oda yastandır

Yosun tutmuş kalbi küsmez taştandır

İyilik yapsan da satar bu deli



Meliha DEMİRTAŞ ( Meldem)
www.kafiye.net