İĞNEYİ KENDİNE ÇUVALDIZI BAŞKASINA BATIR


Sizinle hiç birisi alay ettimi?

Yada siz biriyle alay ettinizmi?

Yazıma bu sorularla başlamak istedim.

Birinin dış görünüşü yada kişisel özellikleri ile alay etmek çok korkunç gelse de yaşıtlarım ve çocuklar arasında dalga geçmek, alay etmek, sürekli yaşanan bir durum aslında.


Girdiğimiz bir ortamda, okulda, sokakta, gittiğimiz bir aktivite Kulübünde yaşıtlarımızın olduğu bir ortamda bu duruma maruz kalmış olabilirsiniz hatta belki kendinizde böyle bir yanlışa düşmüş olabilirsiniz. İşte bende ortaokulun ilk başlangıç dönemlerinde böyle bir yanlış yaptım. Sınıfta kimsenin konuşmak istemediği, maddi durumu kötü konuşurken kekeleyen, yani bizlerden farklı görünen bir arkadaşımı çok kırdım. Bir gün beden eğitim dersinde kimsenin oynamak istemediği, herkesin yanından kovaladığı, işte bu arkadaşımla futbol oynuyordum. O zaman devlet okulunda okuyordum ve bazı çocukların maddi durumlarının bozuk olabileceğini düşünmüyordum bile.

Çünkü etrafımdaki tüm arkadaşlarım çok zengindi. Neyse bu itilen arkadaşımla oyuna başlamıştık. Sanırım ayakkabısı ayağına biraz büyüktü ve zaten spor ayakkabısı bile değildi. Topa hızlıca vurup bana doğru sut çektiğinde ayakkabısı fırlayıp hızla göğsüme çarptı. Canım çok yanmıştı. Bende ayakkabısını alıp okul bahçesinin dışındaki ormanlık alana fırlattım. Oradakiler

gülmeye,  tek ayakkabıyla kaldığı için dalga geçmeye başlamışlardı bile. Ayakkabısı bulunamayınca ailesi gelip arkadaşımı eve götürmüştü. Tabi bende ceza almıştım. Beni de annem gelip okuldan almıştı.



Aslında canımın yanmasıyla bir anda yaptığım bu kötü davranış arkadaşlarımın da dalga geçmesiyle büyümüştü.  Çok üzülüp pişman olmuştum. Zaten bu arkadaşım özel eğitime gidiyordu ve kimse onunla oynamıyordu. Onunla oynayıp onu sevindirmiştim ama oyunun sonunda çok üzmüştüm. Annem yol boyunca davranışımın çok ayıp olduğunu arkadaşıma yeni spor ayakkabılar almamız gerektiğini söylemişti. Yaptığımdan çok utanmıştım. Tabi benim başıma da bu tarz şeyler geldi.

İlkokulda ikinci dönem yeni bir okula başlamıştım. Yeni geldiğim için bir süre hiç arkadaş edinemedim. Beremi, yeleğimi camdan atan arkadaşlarım oluyordu. Her ne kadar şikayet etmesem de bunları yaşamak beni çok üzmüştü. Ama bir süre sonra aynı sınıftan olan bir arkadaşımla çok samimi iyi arkadaş oldum. Birlikte futbol kulübüne yazıldık ve ailece görüşmeye başladık. Arkadaşımı yazın kendi yazlığımızda misafir etmiştim.

İşte size yapılan yanlışlara karşı sabırlı davranmanız size bir arkadaş kazandırabilir. Kendimize yapılmasını istemediğimiz hiç bir şeyi başkasına yapmayalım . Geçenlerde balkonda oturmuş sokağı izliyordum . Yoldan babasıyla birlikte yaşı oldukça büyük , genç ,zihinsel engelli bir çocuk gökyüzüne gülümseyerek bakıyordu .O sırada karşıdan gelen üç kişilik benim yaşlarımdaki çocuk gurubu elleriyle işaret ederek bu genci gösterip alay ettiler . Bu duruma çok üzüldüm . O gencin kimseye zararı yoktu . Ama kendilerini akıllı zanneden üç çocuk kötü davranış sergiliyorlardı .

Şimdi kimdi ? Sizce engelli olan. İşte tamda bu yüzden başkalarının farklılıkları , görünüşleri , duruşları ,konuşmaları ve engelleri ile alay etmeyelim .Sokakta,okulda ,her türlü ortamda kendimizi taşıyıp insanlara huzur verelim . Kendimizle alay edildiğinde nasıl üzülüyorsak

başkalarının da çok üzüleceğini düşünelim . Şunu bilelim ki herkes eşittir ve eşit

haklara sahiptir . Yazımı Yunus Emrenin bir sözü ile bitirmek istiyorum . ( Yaratılanı severim Yaratandan ötürü )


16.04.2021 Karabağlar

Ege Özcan

www.kafiye.net