” Hiçlik” makamına eremeyenler
Konuşmaz dilleri, lâli andırır
Işığı vereni göremeyenler
Küreği olmayan salı andırır


DÖNDÜ DEMİR ŞİNEL

Yazmak gelmiyor içimden! Ne değişti? Ölümler mi? Hayatın bir rüya olduğu gerçeğinin etkin rol oynaması mı? Yoksa kalemlerle okuyucu arasına konan kâr imajlı düzen mı?


Kitaplar arasında geçen uykusuz gecelerin sabahında kapanan gözlere mil çekmeye çalışanların, zehri, merhem diye pazarlama senaryosunu sahneye koyması mı? Kaç kalem ve kelam sahibi aynı durumdan muzdarip? Damdan düşenler anlamaya başladı!


Neyi yazalım? Adaleti mı? Limanların mendireksiz kalışını mı? Balık tutmayı öğrenmek istemeyenlerin hazırı yerken kaynağını sormayışını mı? Yeryüzünün parsellenişini mı? Düşüncenin zincire vuruluşunu mu? Gökyüzünü unutup turabın utandığı izlere secde edenleri mi? Ölümlerden bile ibret almayan zihniyetlerin kör ve sağır vicdanlardan bahsetmesini mi? Kırılan kalemleri, kirlenen sayfaları, tozlanan kitapları, ahlâkın çöküşünü, insanlığın koma halini mı? Cesetlerini vûcut diye taşıyanların varlık nedenlerini unutmasını mı? Ölü kalplerin ab_ı hayat suyunun damarlarında dolaşan kan olduğuna kendilerini inandırışını mı? Dağların ardının nelere gebe olduğunu bilmeyenlerin heryeri gülistan zannetmesini mi? Dilin kemiği yok ancak altı bakla dolu…


Susmak, duyguların vûcut dilinde en keskin ifade tarzıdır. Onu ancak dilinden anlayanlar tercüme edebilir…….

Bu dünyada alın terini hiçe sayanlar bir gün susuz kalacaklar.. Su hayattır oysa…


DÖNDÜ DEMİR ŞİNEL ŞİİRLERİ YÜREĞİN SESİ’NDEN
www.kafiye.net