Biraz da Mitoloji KOLBASTE (ALMASTI)

Korkunç bir mitolojik varlık olarak anılır söylencelerde. Kendisi insan görünümünde çok güçlü, vücudu kıllarla kaplı, genellikle de dişi olarak kabul edilir. Mitolojide insanlara zarar veren varlıklardan biridir. Almastı karakteri pek çok halkın mitolojisinde vardır. Kafkasya, Orta Asya, İran, Afganistan, Sibirya ve başka yerlerde yaşayan halkların söylencelerinde bu karaktere rastlamak mümkündür. Çerkesler ve diğer Kafkas halkları Almastı’yı doğu toplumlarından almıştır. Gerçekte Cerkes mitolojisinde bu karaktere rastlamak imkansızdır. Yakutlarda farklı motiflerle de daha güçlü görünen Almastı, çerkeslerde çoğu zaman “Psıho Guaşe”nin özelliklerini ve davranışlarını taşıyan bir karaktere dönüşmüş durumdadır.

Çerkes söylencelerinde anlaşıldığı kadarıyla Almastı, insanlardan çok daha uzun boylu ve kadın görünümündedir. Tüm vücudunu örten topuklarına kadar saçları vardır. Sırtında oldukça gür kılları olan bir varlıktır. Göğüslerİ arkaya atabileceği kadar da sarkıktır. Burnu basık geniş ve gözleri de şaşıdır. İnsana benzer fakat çıplaktır.

Almastı’nın metruk evlerde, yabani otların yetiştiği yerlerde, tınaz diplerinde çoğunlukla su ve sazlıklarda yaşadığı söylencelerde yer alır.

Almastı’nın korkunç olduğu hatta insanlara zarar verdiği anlatılır. Bazı anlatılarda Almastı’nın insanlarla anlaştığı ve bazen beraber yaşadığı da anlatılır. Almastı oldukça itaatkardır. Tarağı ya da bir tutam saçı ele geçirilip saklandığında insanın hizmetkarı olur. Tarağa ya da saça sahip olunduğu sürece her isteneni yapar. Özgür kalabilmek için bunları geri almaktan başka seçeneği yoktur. Bir yolunu bulup gidecek olursa gitmeden önce mutlaka bir zarar verir. 1970 yılında Zelençuk Nehri yakınlarında Habez Kasabasında derlenen bir masalda şöyle anlatılır:

Adamın biri bir gün tarladayken önüne bir Almastı çıkmış, onun saçından bir tutam kapıp eve gelmiş. Adam saçı damdaki kirişlerin arasına saklamış. Almastı, adamın arkasından gelmiş fakat geri almak istediği saçını bulamadığından birkaç yıl ona hizmetçilik yapmak zorunda kalmış. Bir gün evde kimse yokken büyük bir kazanda lapa kaynatıyormuş. Almastı o sırada kazanı karıştırmakta kendisine yardım eden küçük kıza sormuş: “Saçımın nerede olduğunu söylersen senin için her şeyi yaparım.” “Tavan arasındaki kirişlerin arasında duruyor.” Demiş küçük kız. Almastı hemen tavan arasına çıkmış ve saçını bulmuş. Daha sonra kaynayan kazanın yanında oturan küçük kızı iki ayağı dışarıda kalacak şekilde baş aşağı kazanın içine sokuvermiş. Tarak saç gibi şeylerin yanı sıra kalp börek gibi organlara da zaafı olduğu söylenir. (Yukarıdaki anlatı ve bilgilerde Madina Pashtovanın “Çerkes Mitolojileri Ansiklopedisinden faydalanılmıştır.)

Demek ki göçlerle, sügünlerle… söylenceler de başka diyarlara taşınıyor. Bir Kafkas söylencesi olarak anlatılan Almastı’ ya ben “Kolbaste” demeyi tercih ediyorum. Çünkü bizim yörede bu mitolojik varlık Almastı isminden ziyade “Kolbaste” ismiyle anılır. Kafkasya’dan bizim yöreye de belli ki taşınmış bu söylence. Çünkü bizim yöredeki ırmak için de çocukluğumuzda önemli bir yeri vardı Kolbaste’nin. Bir kolbaste figürü vardı bizde o kadar korkunç olmasa bile. Anlatılara göre özellikle sabahları güneş doğarken hem güneşlenmek ve hem de saçlarını taramak amacıyla köprünün altından çıkar otururdu taşların üstüne. Akşam loş ışığını karanlığa bırakmaya yüz tuttuğu sessiz ve sakin zamanda suyun da durgun olduğu vakit Kolbaste’nin yine ortaya çıkış vaktiydi. Bizde Kolbaste sadece ırmakta yaşardı. Derin ve tehlikeli olan ırmaktan çocukları uzaklaştırmakta etkiliydi Kolbaste hikayeleri. Özellikle köprü altında yaşatılırdı. Çünkü köprüden suya düşme riski daha fazlaydı ayrıca Kolbaste’ye saklanacağı uygun bir ortamdı.. Hatta büyük kepçelerin ırmağı kazıdığı zaman ortaya çıkardıkları kaplumbağa yumurta kabuklarına bakar “ Bak, Kolbaste, tarağını işte bunun büyüklerinden yapıyor.” diyerek kaplumbağa yumurtasının kabuğuna da mitolojik bir özellik kazandırırdık. Saçı başı dağınık çocuklar da azar yerdi bazen mitolojik varlığın ismiyle: “Git saçını başını topla, kolbaste gibi gezme ortada!”

Sonuçta Kolbaste(Almastı) mitolojik varlığı bizim oralarda da yaşadı uzun süre.

Tabi ki bunun sadece bir söylence ve mitolojik varlık olduğu unutulmamalıdır.


Ergun Bilgi
www.kafiye.net