KEŞKE VAKİT OLSA

Günler geçip giderken, koşuşan atlar gibi
Durmak isteriz amma elden kaçar dizginler
Ömür denilen ne ki? Kuşta kanatlar gibi
Çırparak yol alırken biter sayılı günler

Bin adımda bir fersah mesafe kat ederken
Hazan vurup dalından düşen son yaprak gibi
Vakit varken durmayıp, o menzile giderken
Basılıp çiğneniriz bir avuç toprak gibi

Neden geldik dünyaya düşün bul cevabını
Sapma hiç doğru yoldan kul ektiğini biçer
Çıkarmazsan aklından alırsın sevabını
Kimse kalmaz ebedi dünyaya bakıp geçer

İnanarak yaşarsan sorun olmaz serinde
Bir gün göçüp gidersin ahirete ver değer
İman ağacı kökü bil ki pek çok derinde
Sığın hep Yaradan’a inancın varsa eğer

Ömür sona varınca, “eyvah!” diyen kullarız
“Keşke vakit olsa,” der; isteriz başa dönmek
Sevapları ateşler, günahları külleriz
Amma çare yok artık; akıbet taşa dönmek



NİLÜFER SARP
www.kafiye.net