TASAVVUF

”Veli Rabbike Fasbir. ”
‘Rab’binin Hatırına Sabret.’
/Müddessir -7

“Şükürle sabır birer binek hayvanı olsalardı, hangisine daha önce bineceğimi kestiremezdim.”

Hz. Ömer

“Bedende baş ne ise, imanda da sabır aynıdır. Başsız beden olmayacağı gibi, sabırsız da iman olmaz.”

Hz. Ali

“Sabır önceleri insana zehir gibi görünür, fakat bunu huy edinirsen bal olur.”

Şeyh Şadi Şirazi

“Sabır, hiç yüzü ekşitmeden acıyı yudum yudum içine sindirmendir.”

Cüneydi Bağdadi

Tasavvuf okumaya başladığım 2009 yılından beri okuduklarımla yaşadıklarım öyle birebir gitti ki adeta hızlandırılmış uygulamalı eğitim oldu çok şükür. Bu güzel yola çıkan her yolcu için de böyledir eminim.

Yaşayacaklarımı önceden bilmem gerekiyorsa bildirilip uyarıldım, hazırlandım. Bildiğim takdirde asla cesaret edemeyecek, dayanamayacak olduklarımın ise ön bilgisi değil sonunda tesellisi verildi adeta okuduklarımda.

Hangi hâle kapılsam ne kadar süreceğini, nasıl sonuçlanacağını bilebilmeye başladım. Zaman zaman çok zor komplike durumlarla karşı karşıya kalıp hırçın denizler gibi dalgalansam da, sonunda sabırla galip geleceğimi, illâ durulacağımı, dahası denizlerin dalgalanmadan durulmayacağı, sonucun illa hayır olacağını bilmenin güvencesi ve aşkın gücü yanımda oldu hep çok şükür.

Belki de hayatın bütün gayesi de bu. Her şeye hazırlıklı olmak, hiçbir şeyin bizim olmadığını, sahip olduklarımızın da emanet, geçici olduğunu anlamak. Kaderimizin çabamıza bağlı kılındığı bilgisiyle külli iradeye, takdire rıza şartıyla, illa rıza dairesinde cüzi irademizi doğru kullanabilmeye gayretle elimizden gelenin en iyisini yapabilmeye çalışmak. Hangimizin daha güzel iş yapacağını görmek için bahşedilmiş hayatı her şeye rağmen kendimiz ve çevremiz için cennete dönüştürebilmek.

Elimizden geleni yapıp gerisini oluruna, takdire bırakmak, sabırla, şükürle, rızayla beklemek. Olduğu kadar, olmadığı kader diyebilmek. Kısmetten ötesi boş ise neyin ısrarında bulunabiliriz ki. Bütün yaşayıp öğrendiklerimiz her koşulda, her şeye rağmen; Kin, nefret, hırs gibi tuzaklara düşmeden illâ sevgide kalmak, illa aşkla yaşayarak dosdoğru yolunda daim olabilmek ve selim bir kalp ile ruhumuzu teslim edebilmek için değil mi!.. Karşımıza çıkan bütün sınavlar, tuzaklar bu ulvi gayeye ulaşma ya da ulaşamama sebeplerimiz muhakkak.

Dersimizi iyi çıkarıp hata tekrarına düşmeden, yılmadan, aşırılık tuzaklarına da dikkat edip korku ve ümit kanatlarıyla yolumuza devam etmeye çabalamak bütün yapmamız gereken.
Niyet, gayret bizden; takdir, yardım, tamamlama Allah’dan inşaAllah.
Amin.



Adevviye Şeyda Karaslan
www.kafiye.net