MUTLULUĞA SUSAMAK



Böyle gidecek sanma, değişircektir iklim,
Seninde O gönlünü,ederler delik delik,
Bir gün sende olursun,Görürüm iki büklüm.
Sakın aşk acısını,Sanma ki tek perdelik.

Sende bir gün ağlarsın bakıp ta asumana
Beklerken sabrı taşar,Yıllarında ayında,
Gölgelerde ararsın bakıpta binbir mana
Huzuru bulamazsın O gönül sarayında.

Yalnız gecelerinde kulağın kalır seste,
İşte o zaman dolar gönlünün ahu zarı,
En yakın mutluluğu üflerken bir nefeste,
Kazarsın yüreğine en muhteşem mezarı.

Başında dolanır da keder denen o kepçe,
Sorarken yara dana bu hüzünde ne diye,
Sarılır boğazına çile denen kelepçe,
Sende bana vermiştin bir zamanlar hediye,

Sofrana kim koyacak mutluluğu üç öğün,,
Unutma Tanrım seni inan sabrın la sınar,
Bir gün başına gelir elbette o ürktüğün,
Hak ettiğin herşeyi gümüş bir tasla sunar.

Dağların arkasında kader kurarken pusu,
Sanki seni seyreder o an bütün kainat,
Çatlamış dudakların ararken bir yudum su,
Vuslatın uzaklaşır özlemlerine inat.

Yazdığın hikayenin virgülü noktasında,
Ararsın huzur için çıkacak bir basamak,
Yaşam ile ölümün kalırken ortasında,
O zaman anlarsın ki işte neymiş susamak.



Havva Keskin
www.kafiye.net