Timur

Türk Birliğini sağlamakta böylesi kararlı olan bir Hükümdar’ı Timur’u İbrahim Hakkı Hocamızın kaleminden okumak farklılıktı benim için. Sanıyorum tüm okuyucular için de durum böyleydi.Tarihi her şeyden önce doğru kaynaklardan okumak öğrenmek ;milletler medeniyetler seviyesine ulaşmamızdaki kaçınılmaz hakikatler arasındadır .Geçmişini kim olduğunu nereden geldiğini ve nereye gittiğini idrak etmekle ancak bir toplum refaha kavuşabilir. Dolayısıyla bu gün Çin Uygur Özerkliği’nde yaşanılan soykırımlara tüm dünyanın seyirci kalması ve hatta ülkemizin halkımızın seyirci kalması cehaletle örtüşürken; durumun tezimize verilecek en bariz örneklerden biri olduğu inancındayım. Sahi Filistin’de Irak’ta ya da Suriye’de yaşanılan vahşetlere ses çıkaranlar neden Türkistan’ı görmezden geldiler hiç düşündünüz mü! Ortada ciddi bir soykırım yaşanıyorken tepkisiz kalınması sizce de manidar değil mi! Türklük nedir değerleri nelerdir Türkler kimdir ve nerelerde yaşıyorlar iyi idrak etmek bakımından Timur’un okunması sanırım kafalarda ki çoğu şeyi aydınlatacaktır. O halde Türkler sadece Anadolu’da değil dünyanın her yerinde yaradılışın varoluşun gereği yaşamış ve her daim devlet kurmuş özgür hür yaşamış millet olabilmiş bir ecdadın soyudur!Özümüze dönüp dünyanın neresinde olursa olsun kardeşlerimize sahip çıkmamız birlik ve beraberlik içerisinde ,mazlumların yanında, zalimlerin ,kan emici dinsizlerin , soykırımcıların emperyalist kuduzların karşısında , savaşlara hayır diyebilmenin en güçlü silahıdır ,kim olduğumuzu bilmemiz o doğrultuda hareket etmemiz.

O haldeTürklük sadece Anadolu’yla sınırlı tutulmamalı tutulursa bu da kendi içirisinde bölücülüktür ki tarihi çarpıtanlardan değil , gerçekten araştıran yazan kafalardaki tüm soru işaretlerini ortadan kaldıracak tarafsız hür kaynaklardan yazarlardan okumakla aşılacaktır.Zaten Türküm diyebilmenin sanı, ne partiyle sınırlı tutulabilir ne herhangi bir örgütle sağcılık solculuk ,dernekle ya da camiayla!Türklük kendi başın bir değerdir ve iyi idrak edilmelidir!Türklük merhamettir kardeşliktir barıştır düzendir asayiştir hak yolunda namusuyla şerefiyle varolmaktır.


Savaşlarda milyonlarca insanın ölmesi ve masumların kanının dökülmesi kimin işine yarıyor.Savaşları kim çıkarıyor.Alt yapısı var mıdır ? Ne zamandan beri altı boşaltılmaktadır iyi bilmek lazım! O halde savaş emperyalist Zerdüştlerin işine yarıyor.. Peki bizim burada rolümüz nedir biz çanak tutuyor muyuz millet olarak seyirci kalıyor muyuz aldanıyor muyuz susturuluyor muyuz? Çok iyi düşünmek gerekli.Ne kadar can o kadar para, e kadar kan o kadar petrol! İnsanlar yerlerinden yurtlarında edilerek susturularak yalnızlaştırılarak asimile ediliyor kökenleri yozlaştırılıyor değerleri yok ediliyor, ileride yine kobay olarak kendi çıkarlarında kullanılıyorlar. Sağlığa zararlı alt yapısı düşük işlerde elbette ki işgal ettikleri yerlerde ki insanları çalıştırarak susturuluyorlar. Bunlar cehaletten ileri gelmektedir tabii!Tarihini bilmemekten kim olduğunu bilmemekten değerlerini bilmemek sahip çıkmamaktan ileri gelmektedir.Bakın Irak’a Sadaam’ın heykelini iki güne indirenlerin akıbetine! Daha iyi mi oldu sizce Amerika yönetiminde ki Irak Halkının durumu. Bilimde kobay olarak onları kullanacaklar, casus olarak onların çocuklarını kamplarda yetiştirecekler yetiştiriyorlar da ,suç makinesi olarak hatta sonra kendi öz milletinin içine canlı bomba olarak gerilla olarak, terörist olarak ,kendi çıkarları doğrultusunda asimile ettikleri Irak Halkının çocuklarını sürüyorlar ve çıkarlarına giden coğrafyalarda ki tüm milletlere!Suriye düşürülmesi sizce en çok kimi etkiliyor!!Evet onları kahraman olduklarına inandıracaklar her türlü kullanacaklar. Tabi bu varoluş da çok düşündürücü!Yok ettikçe kendi köklerinin filizlenmesini sağlayarak özetle dünyaya hakim olacaklar..Evet Timur’u okumak işte bu açıdan çok gerekli.Timur tüm bunları ta 1300 lü yıllarda idrak etmiş insanlığa yüzyılda bir gelen fatihlerdendi.

Sadece salt bir roman mı hikaye mi TİMUR? Elbette ki değil !Hikaye dili en başından insanı içine çeken akıcılıkla öylesi kuşatıyor ki okuyucusunu asla kitabı bırakamıyorsunuz ,gece uykunuzdan kalkıp bir bölüm daha okuyayım acaba ne oldu Hint Seferi ,İzmir nasıl kuşatıldı Nöğüş bu sefer neleri yazacak Timur’un ağzından.Timur hasta yatağında yine neyi sayıklayacak neyi hatırlayıp kumandanlarını yeni sefer hazırlıkları yapmaya teşvik edecek.Evet Timur bu 5 kez komada hasta yatağında ölecek diye beklenirken dirilip yeni bir sefere çıktı.Düzeni aşayişi sağlayarak masumların ırzını namusunu haklarını işgalleriyle onlara armağan etti.Acaba hasta yatağında sayıklarken konuştuğu kimdi yine Olcay’ımı yanına gelmişti kalk Timur Horosan’ı alacaksın Mekke’yi Bağdat’ı Maverahünnehir’i Peygamberden saba haber getirdim kutsal topraklarda yağma var soykırım var tecavüz sapkınlık , kalk Timur halkın sana ihtiyacı var diyen Olcay’ımıydı!Yoksa Şeyhi miydi dualarıyla ulviliğiyle rüyasına giren! Dağlara çıkıp rüzgarla güneşle gökle konuşan geri döndüğünde tüm gücüyle zalimlere at sırtında meydan okuyan Timur acaba nereye getirecekti bizi!Bozkırda dört nala giderken neyi söylenecekti neye kükreyecekti ne için ürkütecekti yüreği yine kim için titreyecekti!,

Entrikalar, aşk sahneleri şiirsel söyleşiler öyle cezbediyor her sahnesini değil okumak bizzat yaşıyorsunuz. İlme şiire edebiyata olan düşkünlüğü herkesin korktuğu yanına yaklaşamadığı bu güçlü kararlı kumandanın yumuşak yüreğini merhametini adaletini sanırım ispatlamış oluyor bizlere..
Kitabı okurken kendinizi dört boyutlu bir sinema filminde hissedebilirsiniz ;çünkü o kadar gerçek ki kitabın dili keskin bir zekayla yazılmamış sadece inanın yaşanılmış ki sanki 4 boyutlu bir filmin içindeymişsiniz kah ağlıyor kah gülüyor o zırlı askerlerin kükreyişleriyle çığlık çığlığa savaşıyor kah köşeye sıkıyor o esnada imdadınıza yetişen çevik bir kumandanın kılıcından geçen düşman askerinin yüzünüze sıçrayan kanıyla canınızı kurtarırken , kendinize gelirken etrafınızdaki insanların size şaşkın şaşkın bakışları arasında buluyorsunuz kendinizi. İnanılmaz bir dizi film ,belgesel değeri sanat kalitesi çok yüksek bu eser uzun süredir okuduğum en muhteşem kitap diyebilirim sizlere! Sonrasında o muhteşem aşk sahneleri her bir hanımına çiçek bahçeleri yaptıran o eşsiz Hünkarın aşk dolu bakışlarıyla sözleşen zümrüt gözlü hanımlarının bahçede güneşle danseden endamıyla ısınırken güneşi koynunuzda sızlarken bulacaksınız kendinizi.


Öyle ki kah atın üzerinde sefere çıkan o ihtişamlı Hünkarın gümüş kılıcının üzerinde gezinen yorgun savaşçının Türk Birliğini sağlamaktaki düşüne uyanacaksınız ki ne uyanış ,kah göğsünüzde çarpan yüreğinizin yükselen sesiyle kim bilir belkii Hadmir’inde ,Dilşat Ata’sında ,Kiçik Hanımın da , Olcay’ında bulacaksınız kendinizi. Ya da o aşk dolu gözlerinde Hünkarın Cihangir’inde Ömer Şah’ında torunu Mahmut Han’da Çaku’sunda kızında kızkardeşinde ,şeyhinde hocasında Bereke Hz’lerinde kaybettiği acısıyla kahrolduğu sevdiklerinde .Heyecan hiç bitmiyor her seferi ayrı olay her seferi sonsuz başarı …Hocaları şeyleri ulemaları şairleri hepsi canının yongası.Torunları oğulları kızları her birini aşkla Allah yolunda bitimsiz seven muhteşem bir hünkarın Sultanlığında kah Kiçik Hanımı kah Olcay’ı ,Hadmir’i Dilşat Aka’sı vs.. Hepsi canı hepsi doyamadığı bahçesinde tek çiçeği.Ve en güzel deyimiyle Hanım Sultan’ın Han’ı! Timur milletinin Hanı ama kadınları da O’nun Han’ı.Çünkü kadın anaydı doğurandı! Türk Kadınını böylesi baş tacı yapan bir hükümdarı sizce de okumak için yeter sebep değil miydi bu! Onca ülkeyi fethetmekte nice sebeplerden biri kadınların namusunu korumak erkelerin özgürlüğünü çocukların sevinçlerini onlara vermek cıvıltılarıyla uyanılan bir ülkede beldede insan gibi yaşamanın yaşatmanın en güzel armağanı değildi neydi Timur’un insanlığa Hak yolunda !!Evet çok kitap okudum okumak en büyük aşk! Timur’u okumak ise hakikatten kişiye değer katıyor.. Elbetteki sinemeya uyarlanmalı. Düşünemiyorum bile fragmanlarını.. Muhteşem bir başyapıt Timur , eee buradan yönetmenlerimize de seslenelim! Oldukça farklı bir proje olurdu. Öğrenirken sıkılmıyorsunuz çünkü hikaye diliyle özdeşleşen bir sunumla Timur bizlere İbrahim Hakkı hoca tarafından sunuluyor. Sanırım Şiar olmanın vermiş olduğu bir şey bu! Çünkü kişi şairse her şeyi yazar!Ama iyi bir yazar iyi şiir yazmaz! Şiirin şairliğin ehemmiyeti burada farklılığını ortaya koyuyor tabi! Romanda, entrika gözyaşı kan ne ararsan var! Saçma sapan en ufak bir uzantıya dahi girilmeden böylesi bir eseri böylesi coşkuyla yaşamak yazmak da ancak aşkla olabilir ki herkesin harcı da değil bu uzunlukta üstelik bu kadar bilginin verildiği bir eseri bu akıcılıkla okuyucusuna sunmak!Şahsen ben bu türde bu kadar başarılı bir eser okumamıştım.Eğer böylesi hissettiriliyorsa İbrahim hocamıza yazdı demek haksızlık olurdu ki yaşadığını okurken sizde en az benim kadar hissedeceksiniz!Değerli hocam ne denir ki başka.. İlim denizi yüreğinizin değerli şahsiyetinizin önünde saygıyla eğiliyorum..Hep böylesi coşkuyla aşkla şahlansın yazsın aksın kelamınız…

Kitap:İbrahim Hakkı Gündoğdu

Tanıtım ve Değerlendirme:Filiz Kalkışım Çolak

www.kafiye.net