GECE VE GAZ LAMBASI

Gecenin tam ortası gaz lambasını yaktım
Ve lambanın yanından, biraz ırağa baktım
Sanki bizim eski ev, canlandı gözlerimde!
Yak çırayı, yak dendi, bense cihanı yaktım

Büyük salon, on nüfus, iki sofra kurulmuş
Kurulan sofralara, g/özler hazla vurulmuş
Bir tabak ve on kaşık, yuvarlak yer sofrası
Eller kaşık çekerken, fena halde yorulmuş

Arkasınsan çay geldi, demli katran karası
Tandır ekmeği, peynir, sundular çay arası
Maziyi yad eyleyen, ninemde söz biter mi
Neler neler dinlerdik, hepsi de kalp yarası

Bazen dalar giderdim zaman dehlizlerine
Daldığımda rastlardım, tek gözün izlerine
Işık olmayan evde dünyam zindan olurdu
Korkuyla baş koyardım ninemin dizlerine

Babam siyret okurdu, yol alırdım Hayber’e
Her gün Zülfikarımla, çok çıkardım sefere
Allahu Ekber sesim, döküldükçe dilimden
Hemen teslim olurdu, yüz binlerce kefere

Eyvah gözlerim doldu, uykusuzluk cabası
Geçmişi yâd eyletti, bir dostun merhabası
O günlere gittim ya, doldu gözlerim doldu
Gözyaşlarım aktıkça, üşüdü Gaz Lambası



Temel Ata
www.kafiye.net