SALDIRGAN HOROZ TİMTİM

Masal masal maliki,
Oğlu uşağı on iki,
İki sıçan çatladı,
Damdan dama atladı.
Biri boz biri kara,
Bindim bozun boynuna,
Çıktım Halep yoluna,
Halep yolu ne gezer?
İçinde çarşı pazar…
Varalım görelim çarşıda,
Kim alır? Kim satar?

Evvel zamanların birinde saldırgan ve kavgacı bir horoz varmış. Bu horozun adı Timimmiş.

Timtim kendini kümesin ağası gibi görür, tüm tavuklara eziyet etmekten kendini alamazmış. Omlara durmadan:” Kümesi terk etmeyin! Yabancılarla konuşmayın! Her gün yumurtlayın!” Diye emirler verir dururmuş.

Bütün bunlar yetmezmiş gibi, bir de kümesin sahibi olan Hüseyin Dedeyi kümese sokmazmış. Zavallı Hüseyin Dedenin günlerce kümese uğrayamadığı olurmuş. Böyle olunca da kümes yumurtadan geçilmez olurmuş.

Timtim’in bu saldırgan tavırlarından bıkıp usanan Hüseyin Dede soluğu pazarda almış. Pazarda gördüğü yapılı, iri yarı heybetli bir horozu satın alıp kümese getirmiş.

Yeni horozu gören Timtim kendini tutamayıp ona saldırmış. Fakat işler hiç te umduğu gibi gitmemiş. Yeni horoz epeyce dişli çıkmış.

İkisi birden saç saça baş başa tutuşmuşlar kavgaya. Yer misin? Yemez misin? Derken Timtim’in ayakta duracak hali kalmamış.

Bir müddet yerde yatan Timtim bakmış yeni horozla başa çıkamayacak, hemen yanına gidip elini öpmüş.

Eee ne demişler? Bükemediğin bileği öpeceksin! Tıpkı söylenildiği gibi bizim Timtim O günden sonra hiç kimseyle kavga etmeden, hiç kimseye saldırmadan bir köşeye çekilip, günlerini sakin bir şekilde geçirmiş.

Onlar ermiş muradına. Darısı eremeyenlerin başına…



Hacer Taner Bulut
www.kafiye.net