Bir Gezinin Düşündürdükleri

Merhaba Sevgili dostlar. İyi günler diliyorum. Nasılsınız iyi misiniz, ne alemdesiniz, neler yapıyorsunuz, nelerin peşinde koşuyorsunuz, mutlu musunuz mutsuz musunuz, yoksa mutluluktan gökyüzüne mi ulaştınız? Bana soracak olursanız bugün keyfim yerinde.uzun zamandır şöyle bir dışarıda dolaşayım diye düşünüyordum sonunda bir de baktım ki izban’da Tepeköy’e doğru gidiyorum. Ama çok güzel de oldu.

Sevgili dostlar Gaziemir semt garajına, oradan izban’a gittim ve izban’a bindim. Hava güneşli çok güzeldi. Ben yaş alanlardan biri olarak karşımda iki yaş alan gördüm ve somurtan değil çok cana yakın olduklarını gördüm. Onlar da benim gibi Tepeköy’e gidiyorlardı. Kısa bir sohbetten sonra ben Facebook’tan canlı yayına başladım. Canlı yayınıma o iki yaş alan katıldılar.

İzban hattı boyunca bazı köylerden geçecektik. Gideceğimiz bu köylerde önemli olan isimleriydi. Çünkü ilginç isimlerdi. Anlatınca sanırım sizlerde ilginç isim olduğuna karar vereceksiniz.

Develi köyüne vardığımızda ben sohbet ederken, Develi köyü tanıtırken yaş anlardan biri; ” Burası yörük köyü, Yörükler develeri ile meşhurdur. Burada bir zamanlar o kadar çok deve vardı ki her sene deve güreşi yapılırdı. Şimdi artık deveden eser yok..” diye konuştu. Benim bu durum dikkatimi çekti. Hani kısa zaman önce Avustralya’da 10.000 deve katledilmişti. Sonra Avustralya’nın başına bir sürü belalar geldi. Ormanlar günler yandı, doğada bir sürü canlı yok oldu. Sel felaketleri ile yıkımlar ve ölümler oldu. Yörük köyü olan bu Develi’de elindeki develeri yok ettikten sonra hangi felakete düçar oldu? Onu fazla düşünmek istemiyorum ama şu an Develi’de ovada en verimli tarla üzerinde değişik yerlerde binalar yapılmış. Develer katledildiği gibi şimdi tarım alanları da katledilmeye başlamış, doğrusu çok üzüldüm!

Yolculuğumuz devam ederken Tekeli Köyü’ne ulaştık. Tekeli köyünün de çok ilginç bir durumu var. Bu köyde Yörük köyü. Tarımla uğraşan köy çok eskilerden keçi yetiştiren sürülere sahipmiş. Zamanla sürülerin çoğalmasına yardımcı olan tekerler sürülerden ayrılmış ve tekeler hızla kesime uğramış ve gittikçe azalmış. Teknolojinin gelişmesi, tarlaların sürüden daha çok tarıma yönelmesi nedeniyle ürünlere zarar veren keçiler yok edilmiş durumdadır. Birkaç kişi evlerinde keçi yetiştirmeye devam ediyor. Develi köyündeki tarım alanlarında nasıl ki kıyım başlamışsa aynen Tekeli köyünde de tarım alanları inşaat alanlarına dönüşmeye başlamıştır. Bu durum ziraate ve Türk ekonomisine kesinlikle zarar vermektedir.

Sevgili dostlar, yolculuğumuz devam ederken Pancar köyüne ulaştık. Daha önce geçtiğimiz iki hayvan isminden oluşan köyde Ziraat konusunda nasıl olumsuz gelişmeler varsa ne yazık ki bu Pancarköyü’nde de olumsuzlar var.

Pancar köyü de yine yörüklerden oluşmaktadır. Bir zamanlar Türk ekonomisinde büyük yer tutan şeker pancarı üretimi bu köyde geniş bir tarım alanında üretiliyordu. Zamanla İzmir ve yöresinde şeker pancarı üretiminin azalması nedeniyle sınırlı bir üretim başlamıştır. Şeker pancarı kimyada ve sanayide kullanılmak üzere az üretilirken, şalgam amaçlı kırmızı pancar ve evde beslenen hayvanlar verilmek üzere üretim devam etmektedir. Ne yazık ki Pancarköy’de de Ziraat yavaş yavaş tükenmeye başlamış verimli tarlalar yerinde fabrikalar ve yerleşim için apartmanlar yükselmeye başlamış. İnan üzülmemek elde değil.

Bu düşüncelerle Tepeköy’e gittim. Çok şanslıyım ki de sem de inanın şanslı değilim. Tepeköy vardığımda hava güneşli idi, biraz da sıcaktı. Giresunlular toplanmışlar; hamsi ziyafeti veriyorlardı. Bunun yanı sıra; muhlama, Karadeniz ekmeği, Karadeniz’de üretilen bal, peynir, fındık ürünleri ve şekerlemeler reyonlarda ziyaretçilere tanıtılıyordu. Hamsi turşusu, hamsi çorbası, hamsi tatlısı ve buna bağlı birçok çeşitler insana albenisini yaptırıyordu.

Ben stantları gezerken birden beni çocukluğuma götüren macuncu gördüm. Hemen yanına gittim çocukluğumdaki o macun tadına baktım. Yine çocukluğundaki susamlı helvalar ki; şimdi bu helvalara kandil helvası deniyor, bunun dışında kağıt helva dikkatimi çekti ama akşam eve kadar en çok beni hayallere götüren macun tepsisi gözlerimin önünden gitmedi. Umarım sizlerin de böyle geçmiş günlerde unutamadığınız anılarınız olmuştur.

Sizlere güzel bir gün geçirmenizi, tüm güzellikler içerisinde akşama ererek ailenizle birlikte güzel bir gece geçirmenizi diliyorum.

Saygılarımla.

16.02.2020/Karabağlar

Hüseyin Durmuş
Emekli edebiyat öğretmeni
Şair yazar
www.kafiye.net edebiyat sayfası sahibi.