Durdurun şu zamanı!



Durdurun şu zamanı!
Alıp gittikleri yeter benden,
Kalmadı bende ki şu canın dermanı.
Daha üç sene önce kaybettim babamı.
Nasıl teslim ederim onun ardından zamana,
Şu elleri çam kokan anamı.

Durdurun şu zamanı!
Öyle uzaktan bakmak ile,
Kimse bilmez canın altında yatan canı.
Öyle bir can ki saçı eli kınalı,
Öyle bir can ki bana herkesten vefalı.
Yazması oyalı,peştemalı sarılı,
Şu garip canın anası.

Durdurun şu zamanı!
Söyleyin ”’uğramasın benim köyüme”.
Tüm kışlara dayandı yüreğim,
Bir kış soğuğu daha mı?
Kaldıramaz bu can belkide.
Her toprak parçasına anamın eli değdiyse,
Başıma taç yaparım bu anamı,
Başkasına söz düşmez,kimin ne haddine.

Durdurun şu zamanı!
Bakın şu yanımda ki kadına.
Olmadı kimseye zerre yükü,olmazda.
Elleri nasırlı,yüzünde hayatın çizgileri,
Ah anam ah!
Feda olsun bir sözüne,
Şu Yüksel oğlunun her nefesi.



Neslihan Eyüboğlu

Ben bu şiirin sahibi ile tanıştım bugün.Ona yazmıştım bu şiiri onu hiç tanımadan.Bugün kar kış demeden değerli abim Yüksel ile değerli annesini ziyarete gittik.Masalarına oturdum sohbet ettik.Okadar güzel karşıladılar ki beni,bu benim için tarifsiz bir mutluluk. 
Bana tek bir söz söylediler.Bu bana bir ömür boyu yeter.
”SENDEN İYİ ADAMIMİZ
BUNDAN İYİ AŞİMIZ YOK” kızım…..


www.kafiye.net