AYI İLE KANGURUNUN DOSTLUĞU

Bir varmış, bir yokmuş. Yemyeşil ormanın derinliklerinde türlü türlü hayvan cirit atarmış.

Bu hayvanlardan biri Ayı Mammam, biri de Kanguru Kuruca imiş.

Bu iki hayvan çok iyi iki dostmuş. Yedikleri içtikleri ayrı gitmezmiş neredeyse.

Gel zaman git zaman ormanda bir yarış düzenlenme kararı alınmış. Yarışın amacı nehrin öbür tarafında neler olduğu ve kimlerin yaşadığını öğrenmekmiş. Aslan kral Azman yıllardır bu nehrin öbür tarafını merak eder dururmuş. Fakat bir türlü cesaret edipte oraya yaklaşamazmış. Bir gün kendi kendine:

“İyisi mi ben bir yarış düzenleyeyim. Yarışı kazanana da tacımı bir gün takmasına izin vereyim. Baktım öbür tarafa giden dönmüyor, ben de bir daha orada neler olduğunu merak edip kafa yormaktan kurtulmuş olurum. Hem bu sayede kendimi de tehlikeye atmamış olurum.” Diye mırıldanmış.

İşte, bu yarış tamamen Aslan Azma’nın merakından düzenlenecek olan bir yarışmış.

Neyse, o sabah erkenden yarış pisti hazırlanmış. Seyircilerin oturabileceği yerler kurulmuş. Tüm satıcılar yarış pistine doluşmuş. Yarışmacılar da son antrenmanlarını yapmışlar. Nihayet yarış anı gelip çatmış. Maymun Mızmız elindeki bayrağı havaya kaldırmış. Sonrada düdüğünü tüm nefesini kullanarak öttürmüş. Düdüğü, işiten yarışmacılar son suret koşmaya başlamış.

Hayvanlar sağına soluna bakmadan sadece nehri hedef almışlar. Bu yüzden düşen hayvanların üzerine basıp geçiyorlarmış.

Gelelim bizimkilere; Kanguru Kuruca zayıf ve güçsüz bir hayvan olduğundan epeyce gerilerde kalmış. Bunu gören dostu Mammam bir koşu geri dönüp, Kurucay’ı sırtına almış. Yarışı bir müddet böyle sürdüren Mammam ve Kuruca yerde yatmakta olan yaralı hayvanları görünce durup, her birerini tek tek ormana taşımaya başlamışlar.

Tüm bunlar olurken yarış son hızla sürmekteymiş. Yarışı en önde götüren Jaguar Korsak önüne çıkan tüm hayvanları nehre ittiriyor, ona yetişmek üzere olan hayvanları birer birer dişleyip onları yarış dışı bırakıyormuş.

Bizim Mammam ve Kuruca ise bu zavallıları toplayıp orman hastanesine taşıyorlarmış.

Sonunda bütün bunlara sebep olanın Jaguar Korsak olduğunu gören Mammam hiç vakit kaybetmeden Kral Azman’ın huzuruna çıkıp, Korsak’ın yaptıklarını tek tek krala anlatmış.

Bunu üzerine Kral:

“Saygıdeğer müsaferler! Bazı sebeplerden ötürü yarışı sonlandırıyorum. Yarış amacının dışına çıkmıştır. Bir sürü sporcu hayvanımız yaralanmıştır. Üstelik tüm bunları yapan Jaguar Korsaktır. Daha fazla hayvanımın zarar görmesine tahammül edemem. Şunu da belirtmeliyim ki bu günün kazananı Mammam ve Kurucadır. Çünkü onlar hırslarına yenilmeyip, yaralı hayvanlara yardım etmişlerdir. Benim tacımı bir gün Mammam, bir günde Kuruca takacaktır.” Diye kükremiş.

Bunu duyan tüm seyirciler ayı ile kanguruya alkış yağmuruna tutmuş.

Gelelim bizim Jaguar Korsak’a;

Korsak nehrin öbür tarafına geçmeyi başarmış başarmasına da, geçer geçmez yamyam insanların tuzağına yakalanıp esir düşmüş. Bir daha da ormana, yani evine geri dönememiş.

Eee! Ne demişler: ”Kendi düşen ağlamazmış.”

Daldan üç elma düşmüş. Biri sana, biri bana, biri de siz dinleyenlerin başına…

Hacer Taner Bulut
www.kafiye.net