KIRMIZI GÜL GÜLNAR İLE BÜLBÜL BARSİ

ÖN SORULAR:

1-Çocuklar! Hadi bakalım, bana etrafta gördüğünüz kırmızı renkli nesnelerin adlarını söyleyin.

2-Şimdi de, üzerinde kırmızı renkte kıyafeti olan var mı? Varsa yanıma gelsin.

3-Şimdi hepiniz gözlerinizi kapatın. Kırmızı renkli, hayaller kurup, bana anlatın.

Evet, yavrular. Hikâyemize geçeyim mi? Eveeet, dediğinizi duyar gibiyi.

E, hadi o zaman başlayalım.

      Kış mevsiminin amansız soğuğundan kurtulan, canlılar neşe içinde şarkılar söyleyip eğleniyorlardı.

      Fakat Kırmızı Gül Gülnar’ın hiçte eğlenir gibi bir hali yoktu. Yüzünü asıp öylece duruyordu.

      Gülnar’ın bu hali arkadaşlarının dikkatinden kaçmadı.

      Bunun üzerine Sümbül Samu:

-‘’Gülnarcığım! Ne bu surat? Neden hiç gülmüyorsun?’’

Gülnar:

-‘’Bu gün içim çok sıkılıyor. Canım hiç gülmek istemiyor dedi.

Samu:

-Bana anlatmak ister misin? Dedi.

Gülnar:

-Bülbül Barsi’yi çok merak ediyorum. İlkbaharın ilk günleri mutlaka ziyaretime gelirdi. Günler geçti hala Barsi gelmedi. Bu yüzden çok üzgünüm dedi.

Samu:

-Dur bakalım. Biraz sabret. Belki önemli bir işi çıkmıştır dedi.

Gülnur:

-Bilemiyorum Sami. Onu çok merak ediyorum. Umarım başına kötü şeyler gelmemiştir dedi.

O gün Gülnur, güneş batana kadar Barsiyi bekledi.

Fakat gelen giden olmadı.

Sonra Barsiyi düşünerek uyuyakaldı.

O gün rüyasında Barsi’yi gördü. O çok hastaydı. Yüzü kıpkırmızıydı. Belli ki çok ateşi vardı. Annesi Barsi’nin yanından hiç ayrılmıyordu.

Gülnur ter içinde uykudan uyandı. Telaşla etrafına bakındı. Kendi kendine:

-Oh be! Rüyaymış dedi.

Kendi kendine söylenirken, bir anda Barsi’nin kanat seslerini duydu. Yüzünü mavi gökyüzüne çevirdi. Bir de baktı ki Barsi uçarak yanına geliyordu. Sevinçten ne yapacağını bilemedi.

Barsi uçarak yavaşça Gülnar’ın dallarına kondu.

Sonra ikisi kucaklaşıp öpüştüler. Gülnar rüyasını arkadaşına anlattı.

Ardından şarkılar söyleyip, kahkahalar attılar. O gün ikisinin de neşesine diyecek yoktu.

Akşam olunca Barsi evine doğru kanat çırptı.

Gülnar:

-Bir daha beni merakta bırakma emi dedi.

Barsi Gülnar’a kanat salladı.

Evet, yavrular bu günlük benden bu kadar. Bir daha ki hikâyede görüşmek dileğiyle, hoşça kalın.

SON SORULAR:

1-Evet çocuklar! Gelelim sorularımıza. O gün Gülnar niçin üzgündü?

2-Badinin geç gelme sebebini kafanızda canlandırıp bana anlatın.

3-Peki, çocuklar! Sizce güller hangi mevsimde çiçek açarlar.

4-Şimdi sıra sizde. Hepiniz, gözlerinizi kapatın. Sonra da kafanızdan bir hikâye yazın. Onu bana anlatın. Ne dersiniz?

Hacer Taner Bulut
www.kafiye.net