BALON BALIĞI SARSAR

Çok uzun seneler evvel suyu berrak mı berrak, rengi mavi mi mavi, engin bir okyanus varmış. Bu okyanusta enva-i çeşit deniz canlısı yaşarmış. Bu canlılardan biri de koca dişli, geniş ağızlı, zehirli bir balık olan Balon Balığıymış. Bu balığın adı Sarsarmış.

Sarsar serseri ve avare bir balıkmış. Çalışmak nedir bilmezmiş. Bu sebepten de ailesi onu evden atmış.

Evden atılan Sarsar günlerini okyanus kahvesinde geçirmeye başlamış. Kahvehane sahibi Sarsardan hiç mi hiç memnun değilmiş. Çünkü Sarsar kahvenin tüm düzenini bozup, ortalığı birbirine katıyormuş.

Kahvehaneci Kendi kendine:

“Bir an önce kendine bir iş bulsa da buradan gitse!” Der dururmuş.

Yine böyle bir günde Sarsar erkenden kahvehaneye gelip oturmuş. Sarsarı gören kahvehane sahibi:

“Hoş geldin başımın belası! Bak bu günkü gazetede neler yazıyor! Oku da belki bir işine yarar!” Demiş ve gazeteyi Sarsar’ın önüne atmış.

Gazeteyi eline alan Sarsar’ın dikkatini ilk sayfadaki Yunus Balığı Yurga çekti.

Gazete Yurga hakkında şunlara yer vermişti:

“Okyanusumuzun gururu Yurga tam üç günde okyanusu geçerek, sıcak denizlere ulaşmış ve bu sayede tüm rekorları kırmıştır. Tebrikler Yurga! Başarıların daim olsun!”

Yurga ile ilgili yazılanlar Sarsar’ın epey ilgisini çekmiş.

Kendi kendine:

“Bu sakar Yurga okyanusu üç günde geçtiyse ben bir günde geçerim!” Demiş.

Hızla kahvehaneden çıkıp, yolculuk için alış veriş yapmış. Ertesi sabah ta erkenden yola koyulmuş.

Az gitmiş, uz gitmiş. Dere tepe düz gitmiş. Sonunda dediği gibi bir günün sonunda sıcak denizlere ulaşmış.

Sıcak denizlerin sahilleri insan kaynıyormuş. Sarsar daha önce hiç böyle yerler görmediği için sürekli insanlara yaklaşıyormuş. Fakat Sarsar’ı gören insanlar feryat figan ondan kaçıyorlarmış. Bu durum Sarsar’ı çok şaşırtmış.

Bir müddet sonra sahil güvenlik botu gelip, Sarsar’ın üstüne bir ağ atmış. Ağdan kurtulmaya çalışan Sarsar debelendikçe daha da beter ağa dolaşmış.

Sarsar’ı yakalayan güvenlik ekipleri, onu doğruca okyanusa geri götürmüş.

Sarsar bu sayede Yurga’nın rekorunu kırmış olmuş.

Yetkililer Sarsar’ın boynuna kocaman bir madalya takmışlar.

Sarsar o günden sonra kendine güzel bir iş bulup çalışmaya başlamış. Anne babası da onu affedip tekrar eve davet etmiş.

Sarsar ermiş muradına. Biz çıkalım kerevetine…


Hacer Taner Bulut
www.kafiye.net