SİHİRLİ AYRAÇ

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde… Develer tellal, pireler berber iken… Ben anamın beşiğinde tıngır mıngır sallanırken… Eski zamanların birinde bir ülke varmış.

Bu ülkenin genci yaşlısı çok kitap okurmuş. Bu yüzden her caddede bir kütüphane, her evde de birer kitaplık varmış.

Bu evlerden birinde Aymar adında bir çocuk yaşarmış. Aymar çok meraklı ve çok zeki bir çocukmuş.

Bir gün öğretmeni Aymar’a tırtılların yaşamıyla ilgili bir ödev vermiş.

Aymar o gün sevinçle eve gelmiş. Üzerini bile değişmeden evlerindeki kitaplığa koşmuş. Hemen tırtılları araştırmaya koyulmuş. Fakat hiçbir kitapta tırtıllar ile ilgili bilgi yokmuş.

Bunun üzerine Aymar dedesinden rica edip, yan caddelerindeki kütüphaneye gitmişler. Orada da bulamayınca, diğer kütüphanelere koşmuşlar.

Dedesiyle Aymar araya araya en sonunda yıkık dökük, virane bir kütüphaneye bulmuş. İçerisi toz, pas içindeymiş. Kitap rafları örümcek ağlarıyla kaplıymış.

Rafların arasından aniden bir ihtiyar çıkıp:

“Ne arıyorsunuz gecenin bir yarısı?” Diye sormuş.

Aymar’ın dedesi durumu ihtiyara çabuk çabuk anlatmış.

Bunu üzerine ihtiyar Aymar’a bir kitap uzatmış.

Kitabın tozlu sayfalarını hızla karıştıran Aymar’ın eline minicik bir ayraç geçmiş. Ayraç bir anda etrafa ışık saçmaya başlamış.

Ardından ortaya kocaman bir tırtıl çıkıvermiş.

Tırtıl Aymar ve dedesine dönüp:

“Merhabalar! Ben Tırtıl Tırmık! Size nasıl yardım edebilirim?” Diye sorunca Aymarşaşırmış bir halde:

“Bana seni anlatır mısın?” Demiş.

Bu soruya Tırtıl Tırmık:

“Ben ağaç dallarında, otlarda, toprakta yaşarım. Genelde yeşil yapraklarla beslenirim. Dut yaprakları favori yiyeceklerim arasındadır. Kelebeğe dönüşeceğim vakit, etrafıma koza örer, olgunlaşacağım günü beklerim. Kelebek olunca da kozayı yarar dışarı çıkarım. Benim hayatım bundan ibarettir.” Diye yanıt vermiş.

Bu cevap Aymar’ın çok hoşuna gitmiş. Tırmığa teşekkür etmiş. Ardından dedesiyle birlikte tozlu kütüphaneden ayrılmışlar.

Aymar ile dedesi eve girince aniden büyü bozuluvermiş. Bir anda kendilerini yataklarında yatarken bulan, dede torun o, geceyi ömürleri boyunca unutamamışlar.

Masalımız da burada bitmiş…



Hacer Taner Bulut
www.kafiye.net