Arz-ı Endam Gözlerin

Sana bir akşam üstü takılıp düştüğümde
Manası ağır gelen yüküm müdür gözlerin
Nabzımın dehlizinde yere çöküştüğümde
Genzimi düğümleyen hüküm müdür gözlerin

Ufkuma sırat çizip nice yolları geçen
Bir diyardan diyara ruhuma vuslat biçen
Ayıklar sofrasında içmeden sarhoş seçen
Bağbozumu karası üzüm müdür gözlerin

Gâh ayazda donarak savrulurken ateşte
Gâh apansız hamleyle yenilirken güreşte
Kurşun gibi havada,kavuran bir güneşte
Leylak kokulu yaza sürüm müdür gözlerin

Bölük bölük üstümde kırlangıç semahında
Mihrabına dar gelen gecenin sabahında
Haramiler yurdunda yeryüzü segâhında
Mevsimin güz ayında dönüm müdür gözlerin

Sisleşen doruklarda zaman-mekân devrede
Derinleşen gölgede dem bekleyen cemrede
Gönüle temas eden mütebessim çehrede
Çift granit parçası döküm müdür gözlerin

Kırk satırlık fermanın saklı metnine dair
Çözülüp damla damla kalbe akıtır iksir
Bilmem cana kılavuz hangi hüznüme tacir
Şevkini murat eden zulüm müdür gözlerin
Sadrımın üzerinde ölüm müdür gözlerin.

Nezahat Yıldız Kaya
www.kafiye.net