BİRADER

Bir deveyi sokarsın da çömleğe
’’Kahrın nedir’’ soramazsın gömleğe
Özümüzü asmadıkça merteğe
Sinemizde pişmek olmaz birader

Bilir toprak iyi olan tohumu
Hasadından harman alır doyumu
Tabiatı duruşunda uyumu
O gönülden düşmek olmaz birader

Hiç bir lisan lüzum görmez pergele
Çoban yoksa yük vurulmaz hergele
Kuş misali takılırsa engele
Tutuk dilde taşmak olmaz birader

Değil mi ki, aslı ayna; surete
Sırtı ayaz dağlar durmuş ibrete
Ölüm haksa dirisinden cesete
Zikrimizden şaşmak olmaz birader

Ömrümüzde bağın gülü solmadan
Hülyaların kıvrımına dalmadan
İçimizde bekleyişler olmadan
Kalpten kalbe aşmak olmaz birader

Kervan yürür biz yürürüz durmadan
Gölgemizle iz sürürüz durmadan
Yaprak düşer biz çürürüz durmadan
Ecel ile koşmak olmaz birader

Daha söze başlıyoruz ’’ben’’ diye
Cahil iken âlim olduk veliye
Vicdanımız yol vermiyor deliye
Kibrimizle şişmek olmaz birader

Unutma ki işimiz yok çirkefle
Şafak sancır gün açılır şerefle
Kötüleri kınasak da esefle
Kuyusunu eşmek olmaz birader.

Nezahat YILDIZ KAYA

www.kafiye.net