BÜYÜCÜNÜN KIZI FLOREN

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde… Çok eski zamanların birinde Agromen adında yaşlı bir büyücü varmış.

Yaşlı Agromen bir gün gönlünü köyün en güzel kızı olan Faymana ya kaptırmış. Faymana da Agromen’e âşık olmuş.

Bir birinin hasretine fazla dayanamayan çift, hemen evlenip yeni evlerine yerleşmiş.

Aradan aylar geçmiş. Faymana hamile olduğunu hissedince, bu güzel haberi kocasına söylemiş.

Bu haber Agromen’i çok mutlu etmiş.

‘’Kızım olursa adını annemin adı olan Floren koyacağım.’’ Demiş.

Dediği gibi dokuz ay on gün sonra çirkin mi çirkin bir kız bebek dünyaya gelmiş.

Kızın çirkinliğini gören baba Agromen hemen bir büyü yapıp kızı güzelleştirmiş.

Gel zaman, git zaman Floren büyümüş, genç bir kız olmuştu. Floren o kadar güzel bir kızmış ki bakanlar bir daha bakmak istermiş. Bu yüzden de etrafında yüzlerce erkek dolaşmaya başlamış. Fakat o hiç biriyle ilgilenmiyor, hiç birine yüz vermiyormuş.

Bu abartılı ilgi Floren’i şımartmıyor değilmiş hani. O da etrafında bir sürü erkeğin dolanmasından memnunmuş.

Bir gün Floren’in ilgisini bir delikanlı çekmiş. Bu delikanlı Florenle hiç ilgilenmiyor, yüzüne bile bakmıyormuş. Delikanlının bu tavrı Floren’i kendisine âşık etmeye yetmişte artmış.

Floren’in geceleri delikanlının hayaliyle uykuya dalar olmuş. Öyle ki her gittiği her yerde delikanlının o güzel yüzünü görür olmuş.

Delikanlının ilgisiz tavırları,Floren’i hepten çileden çıkarmış. Bir gün dayanamayıp, onun karşısına çıkmış ve tüm duygularını bir bir anlatmış.

Delikanlı:

‘’Fakat nasıl olur? Siz çok güzel ve varlıklı bir kızsınız. Bense fakir ve çirkin biriyim. Sizi haketmediğimi düşünüyorum.’’ Diyerek Florenden uzaklaşmış.

Delikanlının ardından bakakalan Florenin, gözleri yaşlarla dolmuş.

Aradan aylar geçmiş. Bir gün Floren delikanlının amansız bir hastalığın pençesine düştüğünü duymuş. Bu haber onu derinden üzmüş. Hiç vakit kaybetmeksizin delikanlının evinin yolunu tutmuş.

Eve girdiğinde onu hasta yatağında acılar içinde kıvranırken bulmuş. Üstelik yüzü yara bere içindeymiş. Bu yaralar delikanlıyı öyle çirkin gösteriyormuş ki hiç kimse yüzüne bakmak istemezmiş.

Ama Floren delikanlının yüzündeki yaralar adeta kırmızı çiçekler gibi gelmekteymiş.

Floren onu geceler boyunca başucunda beklemiş. Ona babasından öğrendiği iksirlerden yapıp içirmiş.

Delikanlı bir sabah yatağından doğrulmuş. Karşısında Floreni görünce şaşakalmış.

Ondan, yüzünü gizlemeye çalışmış. Fakat Floren ona engel olup, yanağına küçük bir öpücük kondurmuş.

Delikanlı Florenin ilgisine kayıtsız kalamamış. O da bir müddet sonra Floren’in aşkına kayıtsız kalamamış.

Delikanlının Florene olan aşkıFloren’in güzellik büyüsünün bozulmasına yol açmış. Öyle ki anında anda çirkin bir kıza dönüşüvermiş.

O gün onların en mutlu günüymüş.

Delikanlı Floren’e evlilik teklifinde bulunmuş.

Floren hiç düşünmeksizin ‘’evet’’ cevabını vermiş.

Floren’in babası onlar için kırk gün kırk gece eğlence düzenlemiş.

Onlar ermiş muradına. Darısı eremeyenlerin başına…

Hacer Taner Bulut
www.kafiye.net