Gel Diyor Yaşa…

Gözünün rengini unuttum sanma
Güz vakti gelende hazan çöktürür
Kırılgan mevsime kanmazdım amma
Kıyıdan köşeden hüzün söktürür

Kuytuda yükselen turna hayali
Geçerken yaşatır duygu ihlali
İflahsız ezginin en bitmez hali
Varıma yoğuma acı çektirir

Zirvesi kar boran duman meşede
Yol üstü koruda bir menekşede
Bağrımda saklanmış can endişede
Gönülden kopana isyan ektirir

Pervasız rüzgârın esmesi gibi
Sürür içre doğru görünmez dibi
Bu şehir bu nefes zorla edibi
Sokarak havaya âlem yaktırır

Yazdırır destanı bir baştan başa
Bin yıllık hasreti ’ gel diyor yaşa’
Doldukça içimde öyle başbaşa
Fersiz gözlerimde ateş çaktırır.

Nezahat Yıldız Kaya
www.kafiye.net