PANGOLİN PATO İLE KURNAZ TİLKİ

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde… Eski zamanların birinde, yemyeşil bir orman, ormanın da tatlı mı tatlı hayvanları varmış. Bu hayvanların arasında nesli tükenmekte olan PangolinPato adında bir hayvan varmış. Bu hayvanın kabukları çok değerliymiş. Bu sebepten dolayı, ailesini katleden kötü yürekli insanlardan kaçmış ve bu ormana sığınmış. Buradaki hayvanlar ona gözü gibi bakmış. Tüm kötülüklerden korumuş.

Yine böyle bir günde buraya Kurnaz bir tilki taşınmış. Hayvanlar tilkinin gelmesinden rahatsız olmuş. Fakat orman herkese ait diyerek, tilkiye ses etmemişler.

Gel zaman git zaman bizim kurnaz tilki,PangoloinPatonun burada yaşadığını öğrenmiş. Bu hayvanın kabuklarının ne kadar değerli olduğunu daha önceden duymuş.

Onun için yavaş yavaş PangolinPatoya yanaşmış. Onunla arkadaşlık kurmuş.

Bu durumu gören orman halkı Pato’yu uyarmış. Tilkilerin, pekte tekin hayvanlar olmadığını söylemişler. Pato, zaten temkinli bir hayvanmış.

Aradan aylar geçmiş. Bizim kurnaz tilki kasabaya inmiş. Orada kötü insanlarla tanışmış. Sonra da Pangolin’den bahsetmiş. Bunu duyan paragöz insanlar, tilkinin anlattıklarını can kulağıyla dinlemişler ve:

‘’ Canım kardeşim! Hadi bizi ona götür!’’ Demişler.

Tilki:

‘’Götürürüm götürmesine de, bu işte benim payıma ne düşecek?’’ Diye sormuş.

Onlar da’’ kazanılan paranın yarısını sana veririz.’’ Demişler.

Bu teklif tilkinin pek hoşuna gitmiş.

Hiç vakit kaybetmeden, bu insanları PangolinPatoya götürmüş.

Pangoli’ni gören gözü dönmüş insanlar, ona saldırmış. Bunun üzerine Pato avazı çıktığı kadar bağırmış. Sesi duyan orman sakinleri hızla Patoya koşmuş.

Hayvanların,üzerlerine doğru geldiğini gören insanlar,Patoyu bırakıp, var güçleriyle oradan kaçmışlar.

Tam bizim tilki de kaçacakmış ki, hayvanlar onu kuyruğundan tutmuş. Kuyruğu kopan tilki, can havliyle bağırmış.

Tilkinin haline gülen hayvanlar:

‘’Hadi bakalım kuyruksuz tilki! Şimdi nereye istersen git! Buraya bir daha adımını atma! Yolsa senin kulaklarını kopartırız!’’ Demişler.

Bizim kurnaz tilki, acı içinde orayı terk etmiş. Bir daha da asla ormana uğramamış.

O günden sonra bizim Pato, güven içinde yaşamış. Arkadaşları onu asla yalnız bırakmamış.

Onlar ermiş muradına. Biz çıkalım Kaf Dağına.

Hacer Taner Bulut
www.kafiye.net