Çizmelerim Çivit Mavisi

Önceden orada olanlar artık yok
Cenaze alayları, bayram eğlenceleri, körelmiş ihtiraslar
Terk edilen bir evin terk edilmiş boşluğuydular
Neşelenmekle üzülmek arasında
Bir anda yitmek gibi kalan
Vazoda kalan papatya gibi
Nedense sevemiyordum seni sevdiğimi
Bir içtim bir daha içtim
Böylesine kendimden hiç geçmemiştim
Sayfalarca uzunluktaydı anlatsam
Anlatamadım, kiraz ağaçlarını düşündüm ve
Altında oynayan çocukları
Güneşi, bulutları, yaz sıcağında terleyen avuçları
Düşüncen avutmuyordu beni
Saplanıp kalıyordu buzula çakıla kuma
Adalara kaçmak istedim, canım!
Orada bulamayacaktın beni
Ya da bir Sait Faik hikâyesinde
Faytona binecek, bisiklet sürecek
Seni… Düşünmeyecektim
Güneşlenecektim derim kızarana dek
Yanacaktım gene, ama bu sefer hak ettiğim kadar
Pürüzlerimiz gidecekti, ışıltı kazanacaktık
Görünüşte ve ilk dokunuşa dek bir başkasına
Oysa ne sen bana dokunabilmiştin ne de ben sana
Tahta bir banka oturup deniz manzarasına karşı
Uzaklaşan bir eski melodiyi dinlemek
Boşalan benliğime rağmen
Boşalan evlere rağmen
Boşalan sokaklara rağmen
Boşalan gözlerine rağmen
Hüzün nelere gebe görüyor musun
Ötmeyin serçe kuşları
Mazeret istemiyorum yaşamaya
Bayırlara dağlara kırlara uçun
Füme rengi bir akşamda
İslenmiş bir camın arkasında, çok konuştum sizinle
Anlamlı olan ne varsa, ifadesiz kaldı
Önce içerledim sonra iğrendim
Bu çok masraflı soygunda
Şüpheli bir engele vuruldum
Yangına, yankesiciye, yanlışa
Çizmelerim çivit mavisi
Yürüyüp  gidilesi
Yürüyüp
Gidilesi
Ocak 2010
Başak Tuncel
www.kafiye.net