EMANET EŞEK KARPUZ

Evvel zaman içinde, Kalbur saman içinde, eski zamanların birinde bir çiftçi varmış. Bu çiftçinin adı Osman’mış. Herkes ona Osman Dayı diye hitap edermiş.

Bir sabah Osman Dayı erkenden uyanmış. O gün tarlasının taşlı olan yerlerini, taştan temizleyecekmiş.

Hemen traktörüne atlamış. Anahtarı çevirmiş. Fakat traktör bir türlü çalışmak bilmemiş.

‘’Ne yapsam acaba?’’ Diye düşünürken, aklına komşusu Ali Efendi’nin eşeği gelmiş.

Hiç vakit kaybetmeden, Ali Efendi’nin evine varmış. Kapıyı üç kez vurmuş. Kapıyı açan evin hanımı Zehra Teyze olmuş.

Osman Dayı:

‘’Zehra Teyze, Ali Efendi evdeler mi acaba?’’ Diye sormuş.

Zehra Teyze bir koşu eşini çağırmış.

Ali Efendi:

‘’Buyur Osman kardeş. Hayırdır? Sabah sabah…’’Demiş.

Osman Dayı başına gelenleri acele acele anlatmış. Sonra da eşekleri, Karpuzu istemiş.

Ali Efendi:

‘’Tabi Osmancığım! Bir eşeğin lafı mı olur.’’ Demiş.

Eşek Karpuz’u damdan çıkarmış. Osman’ın eline vermiş. Sonra da:

‘’Dikkatli ol Osman Kardeş! Karpuz inatçı bir eşektir. Sana eziyet etmesin sonra…’’

Osman Dayı:

‘’Merak etme ben ona gözüm gibi bakarım.’’ Dedikten sonra karpuz’u alıp tarlanın yolunu tutmuş.

Az gitmiş, uz gitmiş. Dere tepe düz gitmiş. Vara vara taşlı tarlaya varmış.

Eşek Karpuz’u Ağacın gövdesine bir güzel bağlamış. Sonra da başlamış, tarlanın taşını toplamaya.

Epey taş topladıktan sonra, susadığını hissetmiş. Ağacın gölgesindeki testiye yaklaşmış.

Osman Dayıyı gören Karpuz, huysuzlanmış. Başlamış tepinmeye. Sonrada bağlı olduğu ipi kırdığı gibi, dörtnala kaçmaya başlamış.

Osman Dayı da Karpuz’un peşi sıra koşmuş. Fakat eşeğe yetişmek mümkün olmamış.

Osman Dayı üzüntüsünden kahrolmuş. Kendi kendine: ’Emanet eşek insanı yarı yolda bırakırmış.’’ Demiş.

Ardından köyün yolunu tutmuş. Epey yürüdükten sonra köye varmış. Ali Efendi’nin evine varmış.

Olanı biteni Ali Efendiye anlatmış.

Bunun üzerine Ali Efendi:

‘’Ya eşeği ver, ya da parasını ver.’’ Demez mi?

Bunları duyan, Osman Dayı, bir koşu eve gidip, Eşek Karpuz’un parasını getirmiş. Ali Efendi’nin eline tutuşturmuş. Bu da ona iyi bir ders olmuş.

Osman Dayı o gün bu gündür, asla emanet bir şey almamış.

Masalımız da burada bitmiş.

Hacer Taner Bulut
www.kafiye.net