Çok Bilmiş

Cır cır sesleri bütün çayırlığa yayılıyordu. Gün boyu çekirgeler oradan oraya zıplıyor, otların tepelerine tırmanıp güneşleniyorlardı. İçlerinden bir tanesi vardı ki hem cesur hem cahil idi. Yalnız o kendini çekirgelerin en bilgini sanıyordu. Kulaktan dolma bildikleri ile herkese akıl vermekten geri kalmazdı. Cır cır öter çok akıllıyım çok akıllıyım derdi. Aklı ile övünen çekirgenin adı da Çok bilmiş idi. Gel zaman git zaman çayırlığın ortasında bir bitki büyümeye başladı. Bütün çekirgeler bu bitkinin ne olduğunu merak etmeye başladılar. Bitki günden güne güzelleşti ve çiçek açtı. Birkaç çekirge,

-Çok bilmiş çayırlıkta bir çiçek büyüyor. Bugüne kadar hiç onun kadar güzel hoş kokular saçan bir çiçek görmedik. O kadar konuşmak istedik bizimle konuşmuyor. Bu çiçeğin adı ne? Çok merak ettik.

-O konuşmadığına göre Sus çiçeği. Merak ettiğiniz şeye bak.

Aradan bir hafta geçti. Çekirgeler gene gelip,

-Çok bilmiş, arkadaşlarımız sürekli kayboluyor. Acaba neredeler? Sen bilirsin.

-Bunu bilmeyecek ne var. Diğer çayırlığa gezmeye gitmişlerdir.

Çekirgeler işin kolayına kaçıp araştırma yapmıyorlar, bilgili çekirgelere danışmıyorlar, kafalarına ne takıldı ise Çok bilmişe soruyorlardı. İçlerinden birkaç çekirge daha kaybolunca çayırlıkta panik başladı. Ya bir yılan ya bir kurbağa etraflarında olabilirdi. Nöbet tutmaya, sağı solu aramaya başladılar. Yalnız hiçbir düşmanın izine rastlayamadılar. Bir gün Çok bilmişin yolu çiçeğin yanından geçiyordu. Çiçek güzel kokular saçıyordu. Tam çiçeğin üstüne zıplayacakken bir çekirge,

-Ona yaklaşma, o bir böcek yiyen

-Bu çiçek mi? Hiç sanmam.

-Çoğu çekirgeyi uyardım, korkup buradan uzaklaştılar.

-Ben korkmam.

Çok bilmiş kendisini uyaran bu genç çekirgeye öfkelendi. O nereden bilecekti. Hem kendisi bir çiçekten mi korkacaktı. Çiçeğin üstüne zıpladı. Baktı bir şey olmuyor çiçeğin ortasına doğru ilerledi. Kahkahalar atarak genç çekirgeye baktı. Çiçeği incelerken, çiçek kendi kendine aniden kapandı. Öyle ki kaçmaya fırsat bulamamıştı. Sanki bir zindanın içinde kalakalmıştı. Çok çırpındığı halde çiçekten kurtulamadı. Olduğu yerden pişmanlıkla haykırdı.

-Genç çekirge. Cesur olan eğer cahilse, cesurluğu başına dert. Cahil birde kendini alim sanıyorsa o da toplumun başına dert. Okuyun, araştırın, öğrenin… Uyarılara da kulak verin tamam mı?

Emine Yılmaz Dereci

Somuncubaba çocuk dergisi mart sayısı…

www.kafiye.net