Taşlar Doğuruyor, Toprak Kanıyor

Yoktu medeniyet,cehalet vardı
Gelenek kaderdi, yoksulluk yaren 
N/azarların hükmü, aya kadardı 
Günü kurtarmaktı, değildi yarın

Varsa bir çift öküz, inek, at, kağnı
Davara, sığıra doluysa behni
Olmasa n’olur ki; sofrada yahni
Ekmek turşu ile doyardı karın

Iki küçük oda fazla gelirdi
Dede, nine, veled bile kalırdı
Huzuru arayan özde bulurdu
Üveylik de olsa olmazdı sorun

Çulu eski, gözü toktu onların
Kaşı kararmazdı yaşlı canların 
Tadı damaklarda kaldı dünlerin 
Saygıda kusuru etmezdi torun

Sormayın bu günü, ortada ahvâl
Kursak haram dolu, vaadler maval
Soracak hesabı bir gün Zülcelâl 
Yazık ki geçince pazarı Bor’un

Güneş utanıyor, sular yanıyor 
Taşlar doğuruyor, toprak kanıyor
Lâin bile, olanları kınıyor
Umurunda değil sağırın körün

Dense de zamana, günah keçisi
Hırs, tamah ve benlik, gerçek suçlusu 
Çalmadan kapıyı Hayy’ın elçisi
Şinel’im diyor ki, gerçeği görün.

DÖNDÜ DEMİR ŞİNEL ŞİİRLERİ YÜREĞİN SESİ’NDEN
www.kafiye.net