Cinsel İstismar ve Pedofili

Suç;tarihi süreçler incelendiğinde kişilerin kendilerini ailelerini sevdiklerini çocuklarını korumak amacıyla geliştirdikleri yöntemlerdir.O halde kişinin vücut bütünlüğü( psiko-fizyo-sosyo )sağlığını tehtit eden ihlal eden her türlü davranışa suç denir.Suçun sebeplerini İncelediğimizde kişilerin ,sosyo ekonomik çevresi, göç ,yaşantı şekli, maddi durumu , eğitimi ,pornoya olan ilgisinin cinsel istismar isteğini tetiklediği yapılan araştırmalarla netlik kazanmaktadır. Freud’a göre çocuk cinsel istismarının özünde güç dengesizliğinin bulunduğunu gözönünde bulundurduğumuzda şu kanıya varılmaktadır. Yukarıda sözettiğimiz dengesizlikler, otoriteye sahip ve cezalandırma konumunda olan yetişkine, arzularını çaresiz bir çocukta tatmin etme olanağı vermektedir..O halde bu tatminsizlik tatmine ulaşmada ki çaba ;güven eksiliğini, kişi kendinden zayıf savunmasız bireyler karşısında ,kişiye gerek psikolojik gerekse psikolojik şiddet uygulama suretiyle, acı çektirerek hazza ulaşma dolayısıyla kendini ispatlama kendi güç eksikliğini giderme kendini kişi karşısında güçlü hissetme kanıtlama güdüsünü sağlamaya çalıştıkları görülmektedir.Eğitimsizlik sosyalleşememe içe kapanıklılık aşırılık gibi etkenlerin kişiyi düşünceden uzaklaştırarak duygusuzluğa ittiği haliyle pornografik yayınlara ilgiyi artırmasıyla pedifoli gibi bir sapkınlığın ortaya çıkmasını tetiklediğini görmekteyiz.Yapılan bütün araştırmalarda bu suçları işleyen kişilerin kendi ailesi ve yakın çevresi tarafından en az bir kez olmak suretiyle tecavüze tacize maruz kaldıklarını ya da tanık olduklarını ortaya çıkartmaktadır.


Suç türleri içerisinde cinsel istismarı istatistiki olarak incelediğimizde şu bulgulara rastlamaktayız. Ülkemizde cinsel istismar tecavüz oranlarını ele aldığımızdaysa özellikle 2012 den sonra ülkeye mültecilerin girmesiyle ;insan kaçakçılığını ve ona bağlı olarak çocuk kaçırma ve seks amaçlı kullanılma olaylarını arttırdığı görülmekteyken 2012 yılından 2016 yılına değin çocuk istismarının ülkemizde %33 arttığı görülmektedir.İstismara uğrayan çocukların bir kısmı hamile kalırken bir kısmında da zührevi hastalıklar görüldüğü tespit edilirken bazı çocukların öldürüldüğü ya da vücut bütünlüğü ileri derecede zarar gördüğü için enfeksiyonel hastalıklar sonucu tedavi edilmediği için hayatını kaybettiği anlaşılmaktadır. Yine 2014 ‘te 1377erkek , 9718 kız çocuğunun cinsel taciz ,tecavüze uğradığı görülmektedir.Yine çocukların en küçüğünün 4 en büyüğünün 17 yaşında olduğu yapılan araştırmalarla netlik kazanmıştır. 2015 yılı verilerinde 18 yaş altı 40040 kız çocuğunun doğum yaptığı anlaşılırken bu çocukların devletin izniyle tecavüzcüsüyle evlendirildiği görülmektedir. Akabinde son 6 yıl verileri çalışmaları incelendiğinde 482908 kız çocuğunun doğum yaptığı belirtilmiştir. Haliyle ülkemiz tecavüz oranlarında dünyada 3. Sıraya yükselirken Antalya 4. olmuştur.Dlayısıyla ülkemizde her 3 çocuktan 1 cinsel tacize maruz kalmaktadır. Vahim bir durum olan ensestin ise ülkemizde %40 oranlarında olduğu belirtilirken bir grup kişi durumu şaşkınlıkla karşılamaktadır.Kayıt altına alına tecavüz ve taciz oranları aile içinde evet %40 oranında ensestin tercih edildiği görülmektedir. Müslüman ağırlığın olduğu bu ülkede yaşanılan bu suçların alt yapısında ki eksikliğin eğitimsizlik, dinin çeşitli amaçlarla dinde akılcı kişiler tarafından sömürü olarak kullanılması hatta imam nikahı adı altında yaşı küçük kızlarla cinsel ilişkiye girilmesi ,duruma dinin alet edilmesiyle eğitimsiz kişilerin bu ilişkileri özendirilmesine; bakıldığında devlet mercilerinin de yeterince işlemediği usulsüzlüğünün işlevşelleştirildiğini gözlemlemekteyiz..Evet ülkemize giren mülteci akınları sonrasında da ülkede tecavüz oranının artış gösterdiği görülmekteyken ülkemizde suç çeşitlilik oranlarından %11 ,12 gibi bir arttığı gözlemlenmektedir.Yine pedifoli sapkınlığı olan kişilerden alınan verilere göre pedofili dürtüsü isteği ilgisi ola kişilerin en az 16 yaşında olduğu görülürken ilerleyen her yaş grubunda pedofili sapkınlığı görülmekle birlikte; pedofili sapkınların büyük oranının erkekler olduğu gözlemlenirken;kadınların dapedifoli olabileceği netlik kazanmaktadır. Pedofilide kadın profili incelendiğinde cinsel tacize, fiziki şiddete maruz kalan, psikolojik hastalıkları ,madde bağımlılığı olan kadınlarda pedofiliye %1 ,2 oranlarında rastlanıldığı görülmektedir..Pedofili hastaları sadece çocuklarla cinsellikten haz alma yani hedonizm;yetişkinlerle cinsellik yaşamayı tercih etmezken genelinde homoseksüel ve biseksüel olduğu bilinmektedir!Yine beyinsel işlev bozuklukları görülen bu kişilerin mutlaka çocukluğunda cinsel tacize maruz kaldığı gözlemlenmektedir.


Pedofili ensest diğer tecavüz türleri homoseksüellek, biseksüellek ,lezbiyenlik ,gay vs tercih dışı bir çok hastalığın ne yazık ki bugüne kadar tedavisi olmadığı görülmüştür.Bu tip kişilerin genelde; mutsuz, yaşamdan zevkalamama, toplumdan dışlanmış a sosyal ,aile içinde dışlanmışlık ,başarısızlık , suçluluk duygusu ,ailesinden utanma ailesini beğenmeme ,gibi psikolojik bozuklukları sebebiyle sadece cinsellikten haz alan ,sürekli seks yapmak isteyen insan kümeleri olduğu anlaşılmaktadır.Ancak seks bağımlılarının herhangi bir kişiyle ya da kiminle olduğunun bir önemi yoktur sadece o anı yaşar.Kişiyi tanıması önemli değildir her an her yerde herkesle ilişkiye girmeye hazırken pedifolide durum çok farklıdır, pedofili hastaları sapkınları sadece çocuklarla ilişkiye girmekten hoşlanırlar. Ne yazık ki bireyden çok aileye değer verilmesi ve korunması, toplum baskısı, muhafazakarlık, damgalanma korkusu, bilgi eksikliğinden dolayı çocuğa yönelik cinsel istismar olayları gizli kalıyor gizlenmektedir.Bu suçu ileyen kişiler ise serbest kaldıktan sonra yine bu suçu ilmektedirler.Oysa Amerika’da ve Avrupa ülkelerinde caydırıcılık gerekçesiyle kanunlaştırılan ancak ülkemizde 2015 ,2016 da mecliste gündeme getirildiği halde onaylanmayan red edilen bu kanun isteği yani: ‘’Kimyasal Kastrasyon Uygulaması’’ şöyle ki çocuklara cinsel tacizde bulunan saldırganların erkeklik gücü ilaçla azaltılıyor ilaç uygulaması kesildiğinde her şey normale dönüyor kişi bir daha çocuklara cinsel organıyla zarar veremiyor.Sapkınlık tabi başlı başına bir hastalık cinsel organıyla zarar veremeyen sapkın başka şekillerle çocuğun vücut bütünlüğünü ihlal etmektedir. Cinsel istek ve tercihlerde yaşanılan bir çok sapkınlık türlerinin ;hemen hepsinde fetiş ,acı çektirme zorla sahip olma gibi etkenler yatarken, daha ileriye giden ciddi anlamda birbirine zarar veren ;vücuda kesikler atılarak ilişki esnasında akan kanın hazzıyla acı çekmek ve çektirmek suretiyle tatmin olmaya kadar varan çeşitli psikolojik hastalıkların sapkınlıkların olduğu görülmektedir.


Ülkemizde yine mülteci kamplarında yaşanılan fuhuş çocuk istismarı çok ciddi talepler görürken kayıt dışı olan bu çocukların çoğunun öldüğü yada yurt dışına kaçırıldığı yada seks işçisi olarak çalıştırıldığı pedofili sapkınlarına parayla satıldığı bilinmektedir.Çocukların Orta Doğuya buradan yada yurt dışında giden aile görünümlü kişilerce evlat edilme vaadiyle savaş altındaki ailelerden alındığı ,toplanılan bu çocukların ülkede seks işçisi olarak çalıştırıldığı 20 L. 10 L. Gibi çok cüzzi miktarlara sapıklara sunulduğu ve bir çoğunun öldüğü bilinmektedir.Yine yurt düşünden 20 euro 15 dolar gibi rakamlara zevk için ülkemize gelip bu çocuklarla birlikte olunduğu yapılan araştırmalarla netlik kazanırken çocukların bir kısmının da organ mafyasına satıldığı anlaşılmaktadır.Daha sağlıklı yarınlar için bazı kanıların kırılması eğitime gereken önemin verilmesi terapistlerin toplumbilimcilerin toplumda daha aktif görevlendirilmesi ve insanların sosyalleştirilmesi için gereken sahaların aktifleştirmesi gerekmektedir. Dolayısyla çocuklara cinsellikten korunma eğitimlerin gerek okullarda kamplarda gerekse gençlik merkezleri çocuk gelişimi merkezlerinde ana okullarında ilgili meslek gruplarındaki uzman arkadaşlarca verilmesi ve devletin bu konuyla ilgili saha çalışmalarını bir an önce başlatması gerekmektedir.


Peki, çocuk nasıl korunur ?En azından evebeynler aracılığıyla çocuklara; mayo bölgesi bikini bölgesi yerlerinin özel olduğu ve bu yerlere yerlere kimsenin dokunmasına, ellemesine izin verilmemesi benimsetilmeli. Çocuk akabinde soracaktır! Anneannem de mi ,amcam da mı kuzenim de mi? Evet hiç kimse hatta ben bile seni yıkarken ancak sen izin verirsen dokunabilirim kimse dokunamaz bu bölgeler sana aittir anne bana dahi dokunamaz şeklinde çocuğun içselleştirilmesi hayır diyebileceğine inandırılması gerekmektedir. Eğer zorla dokunulursa bağırarak yardım iste, ne olursa olsun kim olursa olsun bağırarak kaçabiliyorsan hemen kaçarak yardım istemlisin şeklinde çocuklara gereken eğitimlerin verilmesi en azından ailelercede desteklenmesi gerekmektedir.Unutmayın çocuğunuz zararı genel anlamda yakın çevresinden görmektedir.Dolayısıyla hukuk kurallarının kanunlarının caydırıcılığının cezai yaptırımların artırılması sosyal devlet olabilmenin etkenleri ve ayrıcalıkları arasındadır ki ;sosyal devlet olamayan ülkeler çoğunlukla( müslüman ülkeler Afrika ülkeleri Orta Doğu ,Uzak Doğu) gelişmemiş az gelişmiş gelişmekte olan sömürülen, hammadde emek sermayeye sahip olamayan, üretime geçemeyen dışa bağımlı yaşayan ülkeler oldukları görülmektedir.Sosyalleşen ülkelerde aile kavramından ziyade bireyin kendisi ne düşündüğü hisssettiği önemidir ve kişi birey olarak da korunma altına alındığından bu tip suçların caydırıcılık ve kanuni yaptırımlarla önlemi alınarak suçun işlenme oranı düşürülmektedir. Tecavüz taciz gibi suçların ispatlanamama reddedilme aile şerefinin korunması gibi sebeplerle gizlenmesi 11 ,17 yaşındaki kız çocuklarının ailelerininin ve devletin izniyle tecavüzcüsüyle evlendirilmesiyle ; suç unsuru olmaktan çıkarak cazip hale getirilmesi toplumsal ahlakın çökmesine sebebiyet verdiği anlaşılmaktadır .
Dolayısıyla tüm bunların aşılası nitelikli eğitimle ailelerin eğitilmesiyle uzun vadede toplumsal ahlaki yapının oturtulmasında ancak başarı getirecektir.Cahil halk ancak ve ancak kendi çıkarlarını ülke çıkarlarından üstün gören üstün tutan parlamenterlerin siyasetçilerin işine yarayacaktır. Halk aydınlandıkça ancak bu çarpıklıklar zamanla aşılacaktır.Unutmayın sosyalleşememiş bir insan bir toplumun yok edilişidir.Bir insan bir toplumdan hareketle hiçbir can incinmesin çocuklar soldurulmasın !

Sosyolog Sosyal Uzman:Filiz Kalkışım Çolak
www.kafiye.net