Sevgi neye ilaç değil ki!.

İnsan, insanın dışında arkadaşlar da edinir. Belki de en iyi sırdaşıdır onlar. Kimi dört duvarının arasına aldığı kedi, köpekle kimisi de ben gibi çiçeklerle…

Oğlumun tabiriyle “Anne evimizi botanik parka çevirdin.” biraz öyle gibi oldu. Onlar için uygun yerim olsa daha da artacak gibi görünüyor.

“Önüm arkam, sağım solum beton” demiş ya şair
bu betonlaşmaya ruhumun dur deyişi bu birkaç çiçek.
Beton duvarların arasından boynunu uzatan gelinciği bir tarla dolusu gelincikten daha kıymetli bulmuşumdur.
Her yıl koşturmacayla geçen Ramazan ayını bu sene daha bir kabuğunda geçirmekti niyetim. Bir nebze başarılı olabildim galiba.
Belki yaş, belki rahatsızlıklar mübarek 11 ayları da aratmadı değil. Çoğu gitti azı kaldı.
Dün akşam da iftardan sonra başımı yastıktan kaldıramadım. Zaten tam kendimi toparladım derken sahur oluyor. Kendime ayırdığım zaman diliminin içini dolduramamak da ayrı hüzünlendiriyor.
Mevzu çiçeklerdi değil mi? Nereye geldim ben böyle. Gözlerimi açınca önce çocukların kapısını açar, nefeslerini hissetme ihtiyacını tamamlar, ardından evin dört bir yanında sabırsızlıkla beni bekleyen bu güzelliklere koşarım. Onlar da çocuktan farksız değiller. Belki size tuhaf gelecek ama başına geliyorum, yaprak çıkarmış yeni veya çiçek açmış sevgimin sesini açıyorum. Ve öpüyorum çiçeklerinden. Dokunuyorum incitmeden, bir bebeği sever gibi diller döküyorum.
Bakım makım hikaye, yok vitaminmıs ilaçmış… Onlara verdiğim su ve sevgi.
Sevgi neye ilaç değil ki!…

Sevgiyle kalın…

Sündüs Arslan Akça
www.kafiye.net