PARASIZLIK NASIL BİR ŞEY

Uzun yıllar önce bir Bayram arefesinde alışveriş yapmak için yeğenimle çıktık. Ramazan ayının son günü oruçluyum bütün gün dolaşmaktan aç, susuz ve kahvesiz bitap düşmüşüm. Nedense hemen kan şekerim düşer ve baş dönmesi başlar, eğer araç kullanılırsam maksimum dikkat etmeye çalışırım keza ışıklarda durduğum zaman sanki araç hareket ediyor gibi bir hisse kapılırım.

Üzerinde bir miktar nakit ve kredi kartı var. Alışveriş yaparken düşünüyorum ; nakit mi, kredi kartı mı diye ve tabiki sanki kredi kartını başkası ödeyecek gibi gene kredi kartı seçeneği öncelikli oluyor.

Akşam ezanına çokaz süre kalana kadar biz alışverişi zar zor tamamlıyoruz. O zamanlar sık gittiğimiz AVM’den çıkıyoruz karşıda yeni açılan bir mağaza var ve yeğenim orada bir kazak görüyor. Onu almak için hemen elimizdeki poşetlerle mağazaya giriyoruz. Yeğenim kazağı denerken bende mağazada öylesine dolaşıyorum. Içerisi kapalı kadınlarla dolu ve kahverengi giysili otuz yaşlarında bir kadın benim yanımdan geçerken sanki zor geçiyor gibi benim yanından geçiyor. Kadın olduğu için aklıma herhangi birşey gelmiyor. Yeğenim kazağı beğeniyor ve ben kasaya gidiyorum. O da ne benim cüzdan uçmuş gitmiş. O şaşkınlıkla çantamı karıştırmaya başlıyorum. Bu sırada mağaza sahibi ” kredi kartlarınızı iptal ettirin ” diyor, demek ki hırsızlık olayını fark etti. Hemen cep telefonu ile kredi kartlarını iptal ettiriyorum ve semt Karakolu’na gidip tutanak ve şikayet dilekçesi yazdırıyorum.

Orada ise polisler sanki cüzdan çalan benmişim gibi suçlayıcı bakışlarla bakıyorlar. Zaten hem parasız, kredi kartsız, aç ve susuz gerginim. Keşke kredi kartını kullanacağıma nakit kullansaydım diye kendi kendime kızıyorum.

Onlar beni bende onları tam yanlış anlamaya meyilli bir zamandayız. Magazanın güvenlik kamera sistemi yok ve ben de eşğal veremiyorum. Sadece kahverengi giysili kadın demek onu polisin yakalaması için yeterli değil ve onlarında o kadar çok umurunda bile değil. Sanki usulen dilekçeyi yazıyorlar. Sonrasında ne arayan ne soran. O tarihten sonra çantaları küçültüp çapraz takmaya ve kadınlara da potansiyel yankesici gözüyle bakmaya başladım. Demek ki polislerde her gün bu tür olayları yaşadıkları için onlarda bir tuhaf davranışlı oluyorlar.

O sene Ramazan bayramı hafta sonu tatili ile birleştirip dokuz güne çıkmış sanki dokuz gün tatil yapacak para kaldı. Ben Evdeyim ne cebimde beş kuruş para var, ne kredi kartım var ne de bankamatikten para çekme imkanım var. Banka tatil olurmu çok kızıyorum şubeler de kapalı… Kime söylesem sanki komik bir şey söylüyormuşum gibi açıktan gülüyor. ” oh ne güzel parasız kalda aklın başına gelsin ” diyorlar. Para olunca akıl gidiyor, parasız kalınca akıl nasıl geri geliyorsa … 
öyleyse ben hep parasız kalayım bakalım ne olacak. Her geçen gün parasızlık o kadar acı geliyorlar akıl geleceğine mevcut olanda neredeyse uçacak.

Bekliyorum bana akıl gelecek diye