Akıl mı, Boy mu?

Bir köy ve iki ka rdeşin yağmurdan korunmak için koşturmaları.
– Abi, yağmur geliyor, eve doğru gidelim mi?
– Koşturalım, yoksa sırılsıklam olacağız.
– Eve doğru giderken ıslanmamak için yol boyundaki saçak altlarından gidelim. Fazla ıslanmayız.
– Kafan çalışmaya başladı bakıyorum. Boyun kısa ama, aklında güzel çalışıyor.
– Boyumla dalga geçmesen olmaz. Vermemiş Allah, ne yapayım.
– Allah boy dağıtırken sen neredeydin? Akıl isteyeceğine boy isteseydin olmaz mıydı?
– Şimdi yağmur yağacak, ne senin boyun, ne de benim boyum tepeden aşağı ıslanmaktan kurtulmayacak.
– Tamam, haydi fazla konuşma saçak altına yürü. Sen önde ben arkandan geliyorum.
– Abi yalnız dikkat et, bu saçakların bir kısmı alçak, bir kısmı yüksek. Kafanı çarpmayasın!
– Haydi, fazla konuşmadan yürü.
Abi kardeş saçak altından yürümeye başlar. Arada sırada şakalaşırlar. Bir ara kardeş:
– Abi burada saçaklar yüksek alçak oluşmuş, aman dikkat et.
– Tamam haydi, yürü sen.
Aradan beş dakika geçmiştir. Boyunun yüksekliğiyle övüne övüne yürüyen abi, bir saçak altından geçerken alnını saçak altındaki kirişlerden birine vurur :
– Yandım anam, yandım, of burası da alçakmış. Beni neden uyarmadın.?
– Abi , seni uyardım ama aldırış etmedin. Boyun uzun ya! Benim kısa boyumla da dalga geçtin durdun.
– Sana şimdi bir çakarım.
– Abi, sana bir şey söyleyebilir miyim?
– Canımı sıkacak bir şey söyleme sakın!
– Hani boyumla dalga geçiyordun ya!
– Ne olmuş, bücür değil misin?
– Hani Allah boy dağıtırken sen neredeydin diye sordun?
– Eeeeee, ne olmuş?
– Allah kişilere boy, akıl dağıtırken be yarabbi bana akıl ver, boy önemli değil demiştim. Sen de o arada boy istemişsin.
– Fazla uzatmadan sadede gel.
– Allah akıl dağıtırken boy isteyeceğine, hani akıl isteseydin de şu saçak altından geçerken boyun eğmesini akıl etseydin.
– Seni bir yakalarsam geberteceğim.
Kardeş önde, abi arkada yağan yağmurun altında eve doğru koşmaya başladılar.

Karabağlar/İzmir – 26.06.2017
Hüseyin Durmuş
Emekli Edebiyat Öğretmeni
Şair Yazar