ANILAR (KARANLIĞIN İÇİNDEN GEÇENLER)

Sene 1984 yer Esenler Karabayır o dönemler samimi olduğum desinatör bir arkadaşım var. Bir gün telaşla yanıma geldi ve biryere gideceğini benden kendisine eşlik etmemi istedi. Aksaray’dan otobüse bindik ve hiç bilmediğim bir durakta inip, elimizde adres ile bir binayı bulduk. Dar merdivenlerden ikinci kata çıkıp kapıyı çaldık. Bizim yaşlarımızda bir kadın kapıyı açtı. Arkadaşım kimin tarafından gönderildiğimizi söyledi ve içeri girdik. O civarda Karabayır ‘da falcı bacı meşhurmuş fakat fal bakmak yasaktı.

Sıradan bir apartman dairesinin bir odasını bekleme odası gibi yapmışlar, eski sandalyeleri dizmişler başka eşya yok. Ben biraz tedirğinim ilk defa geldiğim ve tanımadığım bir yer. Ara sıra arkadaşıma endişeli sözler söylüyorum. O sakin .. Bana bırak, merak etme diyor.

Bize kapıyı açan kadın falcı bacının eltisiymiş. Falcı bacı pazara gitmiş, birazdan gelir dedikten sonra bizimle sohbet etmeye başladı. Nedense tüm soruları o soruyor arkadaşım ise açık yüreklilikle cevap veriyor. Ben ise sorularına kısa cevaplar veriyorum ve kendim hakkında bilgi vermiyorum.

Çok geçmeden en az yüzelli kg. Ağırlığında adeta yuvarlanarak karanlık yüzlü bir kadın içeri girdi. Genç elti büyük bir saygı ile falcı bacıyı ayakta karşıladı. Arkadaşım da ayağa fırladı ve hürmetle kadının elini öptü. Ben ise usulen elini sıktım. Ben kendi aile büyüklerim dışında kimsenin elini öpmem, el de öptürmem.

Falcı kadın öpülmek üzere uzattığı elini isteksizce sıkan elime ve bana şaşkınlıkla baktı, belli ki beni saygısız bulmuştu. Hiç de umurumda değildi, zaten fala inanmam ve zoraki refaketçi olarak gitmiştim.

Yuvarlanarak mutfağa geçen falcı eltisinden bizimle ilgili bilgi almaya başladı. Kulaklarım çok hassastır çok iyi duyarım. Kadın bizden aldığı bilgileri ona aktardı.
Oflaya, poflaya odaya gelen falcı bacı.
-sizin geldiğinizi pazarda bana haber verdiler. Onun için acele geldim. Bak sizde büyü var, daha kapıdan girince ağırlık çöktü. Diye iri gözlerini devirmeye ve garip sesler çıkarmaya başladı. Tiyatro oynar gibi kendini bir o yana, bir yana döndürüp onun gördüğü bizim görmediğimiz birileri ile konuştu ve onları azarladı.

Arkadaşım kadına hayranlık dolu bakışlarla bakarken ben oyunun sonunu beklemeye başladım.
Önce fincanlara biraz kahve ve su koydu karıştırdı, fincanları kapattı. Güya ikimiz içinde kahve falı bakacak. Önce arkadaşıma fal bakmaya başladı. Falcı fincandan arkadaşımın tüm yaşamını okudu. Nişanı atılmıştı, eski nişanlısı ile arası düzelsin istiyordu. Kadın arkadaşımın nişanlısının üniformasına ve nerede ne iş yaptığına kadar her bilgiyi verdi. Sonuç: büyü vardı ve büyü bozmak zor ve masraflıydı. Birilerine para vermesi gerekiyormuş.

Ben kime para vereceksin? Deyince beni susturdu ve onları kıZdırma dedi. Gizemli bir hava yaratmaya çalışıyordu, arkadaşım falcının herşeyi bildiğine ikna oldu, oysa o bilgileri kendisi falcının eltisine vermişti.

Sıra bana geldi. Zaten falcı bacı ile yıldızımız barışmamıştı. Fincanı eline aldı ve bana
 “Senin kayınvaliden ile sorun var, eltin sana büyü yapmış. Büyü bozulmaz ise yuvan dağılır dedi. Arada bana fincanın içini gösteriyor. ” bak şurada şu var” diyor ben bakıyorum sadece kahve telvesi şekil okuyamıyorum. Arada soru soruyor onada kısa cevap veriyorum ve benim fal kısa sürüyor.

Bitti mi? Diyorum. Kadın evet deyince. Ben evli değilim ki, onları siz nasıl fincanda gördünüz? Diyorum. Falcı bacı da. Söyleseydin ya, beni ve onları yanılttın bana kızacaklar bu gece beni uyutmazlar, diyor. Bende asıl sen onlara kız. Onlar seni yanılttı. Diyorum. Falcı bacı iri kara gözlerini devire, devire benim anlamadığım birşeyler söylüyor güya başka alemden birileri ile konuşuyor. Aslında bal gibi de bana küfür ediyor. Gözlerimiz karşılaştığı zaman ifadesinden belli bana çok kızdı.

Arkadaşım ödemeyi yapıyor ve bana söylenerek durağa gidiyoruz. Bunları kızdırmak iyi değil, bunlar öteki alemle bağlantılı kişiler diyor.
Bende sen inanıyorsun ama ben inanmıyorum diyorum. Zaten inanmadığın için de falın yanlış çıktı.. Diyor. Ne desem boş, o kendi falının derdinde.

Sonuç olarak; arkadaşım bir daha oraya gittimi bilmiyorum. Gittiyse bile nişanlısı ile arası düzelmedi. Bir daha da benim yanında o falcı ile ne yaptığı konusunu konuşmadı. Inanmayanlara anlatınca büyü bozulmazmış. Kendisi şuanda Arap yarımadasında yaşıyor. Zaman, zaman görüşüyoruz geleceği öğrenme merakı devam ediyor. Huylu huyundan vaz geçmiyor.

Nejla BILGIN
www.kafiye.net