Sevginin Hüznü

birinci bölüm

Aynalarda gün be gün , gözden sellere şahit olur. Gizlice sırlardan habersiz. Güneş dağ eteklerindeki gelinciklerde süzülürken. Kızıllık akşamı karşılıyordu.

Halit bey kepenkleri yarıya indirirken bir yandan da oflayıp duruyordu.Ah ah iş kalmadı bu bakkalcılıkta canım herkes tanış veresiye boyumu aştı diye kendi, kendine hayıflanarak.

Az yukarda ,yokuşun başında bahçe içi iki katlı ahşap her haliyle tarih kokan şirin bir evde oturuyorlardı.
Züleyha hanım iri yarı esmer güzeli titiz bir hanımdı evliliklerinin 10. yılında süpriz gibi bir kız bebek evin gülü oluvermişti.Halit bey Züleyha ben annemin ismini vermek istiyorum çocuğuma, Züleyha irkilip hayır ben daha dünyaya gelmeden koydum ismini onun ismi Sevgi olacak.Halit bey önce of puf diyerek Sevgi niye Sevgi, annemin ismi Zehra ,Zehra olacak o kadar deyip kestirsede,Züleyha hanım gelmişti galip isim Sevgi olmuştu.Sevgi güzeller güzeli iri kahve kurusu gözleri,ipekten esintili kumral uzun saçları ,güllerden esinlenen yüzüyle küçüçük kasabanın göz bebeği idi.

Bu yıl lise sonuncu sınıftı.Tek hayali iyi bir göz doktoru olabilmekti çok zeki tuttuğunu koparan cinstendi.
Havanın hafiften karanlığa bürunmesiyle, Kapı gıcırdısından anladı Züleyha hemen toplanıp ayağa kalktı ,hoşgeldin bey bir akşamı daha ettik, hayrolsun gece deyip ceketini aldı.

Halit beyin yüzü gülmüyordu aman hanım yordu hayat beni buraları satıp istanbuldaki abimin yanına gitmeyi çoktandır düşünüyorum.Bir karar vermeliyiz bu böyle yürümez, iyide bey ben buraya gelin geldiğimde 18 yaşımdaydım. Bir nevi burda büyüdüm, o kadar hatıraları bırakıp gitmek niye, bak Züleyha ben gerçekten yoruldum sevginin son yılı o da eğitimini tamamlar böyle olursa karşı çıkma dedi.

Züleyha hanım bir düşünelim dedi. Sevgi ders çalışmakta olduğu odasından salona geçti Babacım deyip sarıldı.
Baba bu senemide takdirle kapatıyorum diye sevinçten uçarcasına. Aferin benim güzel kızıma ben kızımı en güzel ünüvertiselerde okutucam nasipse inşallah diye Züleyhanın bahara çalan gözlerine manalı, manalı baktı.

Semra Sezer
www.kafiye.net