İZMİRİ İZLERKEN

Bir akşam vaktinde seyrederken İzmir’i
Ne hayal işler, ne akıl çıkar içinden 
Kim bilir kaç hayat, kopmuş geçmişinden.

Karsıyakaya pür melal dalmış uykusuna 
 Deniz beşik gibi durmadan sallanır
Martıların vedası ağıt olmuş, yürek dağlanır.

Konak’ta desen desen, rengârenk ışıklar 
 Geçmiş zamanların valsını sunar 
 Selama durur denizkızları, esvaplar yunar

Kadifekale’den teşbihten dökülür evler 
Kırık dökük, bölük pörçük hatıralar 
Taşınır Agora’dan denize sabaha kadar.

Bornova kirinden arınmış ikinci Bandırma 
Belkahve’den giren ayakların gururu
Ondadır gerçek kurtuluşun, yüksek onuru.

Batışını görmeli kan kırmızısı güneşin
Bir anda yer gök kızıla boyanır
Urla’da yakamozlar düşer, deniz süslenir.

Her taşında dokunmuş binlerce uygarlık 
 Gerdanında yüzyıllık muska taşınır 
Ebet müddet vatan olmuş bizi çağırır. 

Binali Yıldız
www.kafiye.net