ŞIP SEVDİ SAKIZLARI
Biliyorum, bu birlikte geçirdiğimiz son, sonbahardı. Bir daha hiçbir bahar beni heyecanlandırmayacak. Eylül en güzel ay olamayacak benim için. Uzun zaman gökyüzüne bakmayacağım, yağmurda sokağa çıkmayacağım. En samimiyetsiz kelimelerle cümleler kuracağım insanlara. Onlar mutlu sonbaharlar geçirirken, onlara sadece; “ senin adına sevindim “ diyeceğim. Onların bütün yalanlarına inanmış gibi yapacağım. Bir gerçekle kandıracağım kendimi. Gerçek bir yalanla inanacağım kendi yalanlarıma. Yalanlarla yazılmış onlarca şarkım olacak benim.

Mutsuz olacağım isteyerek, bilerek mutsuz. Mutsuzluk mutluluktan daha gerçekçi sen yokken. Oysa sen gitmeseydin, göz barajlarım taşmayacaktı, bahar aylarımı kör geçirmeyecektim. Cılız çocuklar gibi yalnız kalmayacaktım. Oysaki sevgilim, gitmeseydin kabuk bağlamış yaram kanamayacaktı. Şimdiyse sadece bekliyorum. Susuyorum. Halıya sigarasını düşüren yaşlı insanlar gibi hissediyorum kendimi.

Biliyor musun, bir de artık yüzümde gezecek saçlarım yok. Onlarda yoruldu beklemekten uzun geceler boyu. Geleceğim deseydin eğer, bekleyeceklerdi, ama kestim onları. Bende sevdiğin ne varsa yok olsun istedim. Çünkü bende sevdiklerini artık sevmediğini fark ettim.

Keşke diyorum bazen, o zaman pişmanlığımda olmazdı! O zaman sen olmazdın. Ben
sanmıştım ki, benim yansımamdın sen. Yanılmışım. Ben masalların kahramanını karıştırmazdım.

Ben şıpsevdi sakızlarındaki gibi bir aşk yaşatırdım kahramanıma. Ama şimdi sen gittin ve uyumaya gerek kalmadı sonra.

Yavaş, yavaş da alıştım artık durduk yere boşluktan sonra canım acımasına. Boş ver sakın üzülme bana sen. Hayat bu hep böyle olur. Kimileri doğuştan kabiliyetsizdir, kimilerinin sevgisiz biçimsizidir. Bir karara varamaz ve mutlu olamazlar. Onların mutsuzlukları yayılır senin gibilerin huzuruna. Bıçaklar saplanır uykularıma, anlamazsın diye haykırırım kendi kuytularıma. Boş ver üzülme sen bana ve inan zamanı gelince avunulur her şey unutulur.

Elif KÜLKÖMÜR
Eşref Paşa Anadolu Liseni