ON KALA ANNELER GÜNÜNE,
DÜNYA KADINLAR GÜNÜNE DE.

Yine kapitalist zihniyetin ayırımcılığa masum giysiler giydirerek sunduğu ve yutturduğu bir günün eşiğindeyiz ve protesto ettiğim bu gün cambazlığına farklı bir açıdan bakmak istiyorum. Siz de başınızı şöyle bir uzatın isterseniz bu pencereden dışarıya, bakalım benim gördüklerimi görecek misiniz siz de?

Sürekli şiddete maruz kaldığı gerekçesiyle gündeme gelen kadınlar, “ben nerde yanlış yaptım” diye kendinize bir sorun lütfen.Erkekleri biz doğurup, onları hizmet alan,kızlarımızı da hizmet veren ön yargısıyla biz yetiştirmiyor muyuz? 


Biz çok mu masumuz? Düşünün! ALLAH,bütün semavi dinlerde kadına pozitif ayrımcılık sağlamıştır ve bunu açıkça ortaya koymuştur.Bilim adamlarının da ifade ettiği gibi Allah döllenmeyle birlikte anneye sevgi hormonu yükleyerek anneden yavruya sevgi ve besin transferini birlikte başlattığı halde,bizler doğurduğumuz kız çocuklarını ilk günden itibaren anlamsız ayıpların ve günahların merkezi haline getiriyoruz.

Hiç düşündünüz mü erkek çocuklarımızın altını değiştirirken her yerde rahatlıkla açar sergileriz,kız çocuklarımızı ise gün görmeyen yerde temizleriz.Hemen bütün erkek çocuklarımızın apışaralarını sergileyen resimlerimiz mevcuttur. Aynı şekilde kız çocuğunun fotoğrafını çektirenimiz yoktur eminim.Ya sünnet düğünlerimize ne demeli,onların güvenli cinsellik yaşamalarının ilk adımını ekonomik, sosyal ve kültürel birikimlerimize uygun törenlerle kutlarız,oğlan anası olarak gururla boy gösterir,arzı endam eyleriz.

Ya kızlarımız! Regl olma yaşına gelmeleri korkuyla gözlenir.Regl oldukları zamanın kesinlikle gizlenmesi gerektiği vurgulanır.Ağrılarının kaynağı bile kulaklara fısıldanır ancak.Sevgili hemcinslerim içinizde regl dönemi öncesi kadının bilim adamlarınca da sıkça dile getirilen gergin,fiziksel ve duygusal handikapları konusunda ailedeki erkekleri,yani baba,dede ve erkek kardeşleri bilgilendirdiniz mi,daha anlayışlı ve hoş görülü olmaları konusunda uyardınız mı?
Bu tür bilgilerle donanan erkekler eşlerine karşı daha şefkatli olmaz mı sizce?

Sakın aklınıza teşhircilik mi yapalım” diye bir soru gelmesin,anlatmak istediğim Allahın ve hukukun nezdinde ayıp, yasak ve günah kadına ve erkeğe eşit oranda yazılmış, hatta kadına daha pozitif ayrımcılık var. Nasıl mı? Allah erkeğe gücü verirken, zayıfı korumak,ihtiyaçlarnı gidermede dayanıklı,sabırlı olması gerektiğini vurgulamış.Ama biz anneler yaramazlık yapan çocuklarımızı “baban gelince görürsün ” tehtitleriyle sevgiden çok korkuyla yetştirir onları döven, cazalandıran bireyler olmaya şartlandırırız.,sonra karşımıza koca ve damat olarak çıktıklarında da “CANAVAR DAMAT,VAHŞİ KOCA”ağıtları yakarız.

Dikkat hanımlar! Prolaktin hormonunu Allah erkeklere değil bize vermiş.Sevgiyle ve eşit haklara sahip oldukları bilinciyle yetiştirdiğimiz erkeklerden istisnalar ve genetik sapmalar dışında canavarlar ortaya çıkmaz.


Lütfen biraz zaman ayırın ve Allahın “oku” emri gereği örtünüp bürünmeye veya açılıp saçılmaya ayırdığımız zamanı kendimizi yetiştirmek ve iyi yetiştiriciler olmak için kullanarak okumaya başlayalım.

“Ben haklarını bilen,dinimden ve yasalardan aldığım hakları kullanmak adına emek veren bir kadınım” diyorsanız şayet toplumu barıştırmak adına sorumluluğuzun ne kadar büyük olduğunun bilincinde adımlar atalım.

Mustafa Kemâl’in “Cumhuriyet Kadını” tanımı omuzlarımıza yük değil ,övünç kaynağı olmalı ki bu da iyi insanlar yetiştirmekten ibarettir.

İyi insanlara anne olmak kadın olmanın en büyük onuru ve gururudur ve biz bunu başardığımızda bütün günler bizim olacaktır. Hepimizi seviyorum ve bütün günlerimizi kutluyorum ANNELER.

 

Nermin AKKAN

www.kafiye.net