O, Sürgün Gonca

Sürgün bakışları şahlandı yine
Issız kapıları vuruyor kadın
Gözleri dağlara mıhlandı yine
Susuz saksılarda kuruyor kadın

Bahar mevsiminde açan tomurcuk

Sevgi şımarığı sanki bir çocuk
Şefkat sarmaşığı göz boncuk boncuk
Sevdayı ömrüne karıyor kadın

Hüzünle yıkanmış gelincik dalın

Ayın şavkı gibi parlıyor alın
Duygular yürekte oldukça yalın
Tutkulu düşleri yoruyor kadın

Gençliğin iksiri coşkusu ile

Serseri duygular  karışır dile
Hazan vurur ise bu nazlı güle
Hüznün Kaf Dağı’na varıyor kadın

Çorak toprakların o, ilk can suyu

Yusuf’un düştüğü dipsiz bir kuyu
Aşkın sığınağı, en gizli  koy’u
Baş eğişe mehtap arıyor kadın

Kiminin ekmeği aşı olursun

Kiminin çatılmış kaşı olursun
Yanakta süzülen yaşı olursun
Kendi masalında eriyor kadın

Gözlerin buluttan nem almış gibi

Yüreğin intizar gam almış gibi
Sılanın özlemi dem almış gibi
Melalin tülünü  örüyor kadın

Emek işledikçe yâr tezgahında

Hak verir hakkını ol dergahında
Kelam makamının  her segâhında
Gülistanda gonca deriyor kadın

Sündüs Arslan AKÇA
www.kafiye.net