KADER

‘Bitti’ demeyi arzuluyorum ne zamandır. Yürek sızısının uzamasının benliğime verdiği zarar yeterince yıprattı beni. Düşünüyorum da kusursuzca yaşamak nasıl olurdu acaba? Öyle ki hatasız kul bulunmamakta, nasıl olur hatasız hayat? Kaderin avuçlarında çırpınır dururuz gözlerimizi açıp ağlamaya başladığımız zamandan itibaren. Kadere boyun eğmek en kolayı olsa gerek. Biz ki kader ağlarını ördüğünde hüzne boğulup, sokakları dost ediyoruz kendimize. Kalbimizde bilinmez bir türde acı ve hüsran bulunmakta. Her ne olursa olsun daima gülen tarafımızın yanında ağlayan bir kısım mutlaka bulunuyor. Hayatı hem acı hem gülmekle paylaşıyoruz birileriyle. Doğru olanı budur belki de. Lakin gördüğümüz kadarıyla hayattan haz alan ve ondan asla kopmak istemeyen ama kopması gereken çok insan var. Böyle bir cümlenin ardından ‘neden’ sorusu beynimize yapışıp duruyor. Sebepler ve sonuçlar… Soru üstüne soru geliyor ve hayattan ümidi kesmeyi kolay olarak görüyoruz. Böyle olmamayı da arzulardım hâlbuki. Mutlu olup gülmeyi, karşılık beklemeksizin sevmeyi, ardında seven gözler bırakmayı, beklemeyi ve bekletmeyi, sokaklarda çılgınca gezip haykırmayı, nedensiz yere dans edip şarkı söylemeyi kim istemez?

Kimileri kaderin ardında kalan cesetler kimileri ise kaderin önünden yürüyen kalpleri ve gülmeleri zengin insanlar. Kimileri ise onların ortasında kalıp ne yapacağını şaşırmış kalmış insanlar. Ortada kalanlar genellikle ümidi kesmiş gibi gözükürler fakat bir umut görmeyi her zaman isterler. Onlar da yaşamak, onlarda gülmek ve onlarda rahat ölmek istiyorlar. Onları görenler ya var ya yok. Çoğunlukla kimilerinin de umurunda olmaz onlar. Ama bazıları vardır ki o masumlara yardım etmekten kaçınmaz. Keşke bunlarla yeterli olsa her şey. Keşke yardımseverler yalnızlığı değil de kalp sızısına ve unutmaya yardımcı olsa. Her ne kadar bunu istesek de biliriz bunun imkânsız olduğunu.

Kaderin ardında kalan cesetler… Durumları en vahim olan insanlardır belki de. Bu insanlar hem aşktan hem de vefasızlıktan ölen insanlar. Bu insanlar, masumca katledilen insanlar. Bir insafsız uğruna can veren insanlar. Onlar ki ölmeyi bile boş gören insanlar. Vefalı insanlar…

Kaderin önünde yürüyenlerden bile bahsetmek gereksiz… Çünkü onların amacı belli. Onlar yeterince boş işlerle uğraşmayıp asıl aşkı bulan insanlar. Bu dünyaya değil öbür dünyaya ağlayan insanlar… Bu dünya için değil öbür dünya için yaşayan insanlar. Şüphesiz, en kutsal insanlar…

MİNE POLAT
www.kafiye.net