Hızla Geçti Zaman

 

‘’Hızla geçti zaman gamzeme aldırmadan ve şimdi gözleri alt yazılı bir kadın aynada bana bakan… A. Eşbah’’
 
Bir deve kuşu misali gömdük başımızı toprağa. Bütün bedenimiz zamana inat direndi toprağın altında. Kaçıncı direnişin çığlıkları kaldı lügatimizde,kaçıncı  ömrün son baharında bir sarı yaprağın arasında.

Bir deve kuşu gibi gömdük başımızı toprağa. Göz açıp kapayıncaya kadar geçsin istedik sıkıntılı günlerimiz. Giden sıkıntı mıydı ömrümüzden, yoksa giden biz miydik ömürden? Bir serzenişin dudaklarımıza bıraktığı pembe bir gülümseyişten kalan  hüzün çizgileri şimdi. Hüzün kar düşürmüştü yüreğimize. Biz üşümüştük

Kimseler tutamamıştı ellerimizden. Ellerimiz; üşümüş ellerin içinden yalnızlığı seçmişti bir zemheride. Bir ince serinlik düşmüştü yanaklarımıza tuzdan. Kirpiklerin ıslaklığının yüreklere verdiği sızıydı sevmelerimiz. Kanadı yoktu uçamazdı gökyüzünün mavisinde. Sadece uzakların özlemini yüklenen turnalar uçuşurdu üzerimizde. O da göç zamandı düşerdi nasibimize. Ya baharında ya güzünde…

Hey gözlerinin derininde hüzün deren kadın! Her dem gülüşünde ağyar gezinen… Zaman mıydı ellerinin arasında kayıp giden, sen miydin zamanda kaybeden?

Yenilmişliğin izleriydi gözlerimize düşen. Aynalar yalancımızdı. Heyhat, demek manasız artık. Bir bayram yeri gibiydi zaman ve hep gidişlerden resmi geçitler…

Biz kalabalıklar içinde uzaklara uzandık hep. Bilmediğimiz yerlerin özlemlerini taşıdık sol yanımızda. Var olana tutunmalarımız yok saydıklarımıza ulaşmaktı. Yok saydıklarımız hep vardı bir yerlerde. Zamana inat bekledik, tutunduk kalan kısımlarımızla.

Deve kuşu gibi gömdük başımızı toprağa. Görmek istemediklerimiz boy boy bitti üzerimizde. Şimdi dönüp zamana ağıt yakıyoruz. Şakaklarımıza aklar düştükten sonra, yüreğe hüzün indikten sonra.

Yılların içinden sessizce gelen kadın! Gül yapraklarıdır ki, bir gülüşle uçuşur etrafında. Rüzgarın esişi  hangi yönden gelir bilinmez .Savurur eteklerini belli belirsizce. Saçlarından tutunur güneş. Belki bir gün doğumunu saklamıştır sana. Belki bir sancılı doğumun  ardındaki terden umut bırakacaktı .Kucağına aldığın yavrunun yüreğine su serpmesi gibi…Yavrusuna ananın AŞK ile sarılışı gibi.

‘’Hızla geçti zaman gamzeme aldırmadan ve şimdi gözleri alt yazılı bir kadın aynada bana bakan… A. Eşbah’’

Bekleyen, beklediğine yar, zamana ziyandır. Belki elinden tutmayana isyan, tutana ayandır. Bir kadın ki, aynadan yansıması yalan, gözleri hale beyandır.

Sündüs Arslan AKÇA
www.kafiye.net