ASLAN’IN PİŞMANLIĞI

Günlerden bir gün Bay Tavşan, etrafta yiyecek arıyormuş. Yolda Aslan Kral ile karşılaşmış. Tavşan yiyeceğini bulmakta zorlanmadan yerdeki otları yerken, Aslan Kral ise yiyeceğinin peşinden koşmak zorundaymış. Gel zaman git zaman Aslan Kral bu durumu kıskanmaya başlamış ve Bay Tavşana:

-Tavşan Bey, Tavşan Bey! Heyyy!

-Buyrun kralım.

-Ben yiyecek bulmakta bu kadar zorlanırken sen benden daha küçük olmana rağmen nasıl olura yiyeceğini hemen bulursun?

-Kralım,  her yer benim için yemek kokar. Bu gördüğünüz otlar benim yemeğim. Karnımı doyurmak için artı bir çaba sarf etmem gerekmiyor.

 Tavşan yiyecek bulmak için çok da fazla uğraşmadığını belirten her cümlesinde Aslan Kral daha da bir özeniyormuş ona.

Aradan haftalar geçmiş ki artık Aslan Kral’ın avının peşinden koşmaya takati kalmamış. Hemen aklına koyduğunu yapmaya başlamış, o da Bay Tavşan gibi ot yiyecekmiş. Ve başlamış etraftaki otları yemeye. Doyduğunu zannettiği anda yemek yemeyi bitirmiş. Ama gelin görün ki saatler sonra Aslan Kral’ın karnı ağrımaya başlamış. İmdadına hemen Bay Tavşan yetişmiş.

-Ehh be kralım! Beğendiniz mi yaptığınızı? Zehirli otlardan yemiş olmalısınız. Emek olmadan yemek olmaz. Ben tüm bu otları yemeden önce aradan zehirli olup olmayanları seçiyorum. Siz ne anlarsınız ottan. Siz hiç dallarında böğürtlen olan bir elma ağacı gördünüz mü?

Ne yazık ki Aslan Kral yaptığı hatanın farkına iş işten geçtikten sonra varmış. Zavallı Aslan orada hayatını kaybetmiş.

YAZAN:Sema Yağmur DEMİRTAŞ
www.kfiye.net