Dr. SAİT ELGİN GÜNGÖR
Dr. ELGİN
Eğitim Bilim Uzmanı
SMS:0532-516 09 28

AİLEDE EĞİTİM

Okul ve Aile Eğitimlerinin Paralelliğinin Önemi.
Çocukların okul başarıları üzerinde ailede aldıkları eğitimin çok önemli olduğu yılların eğitimcileri tarafında sık sık dile getirilmiştir. Genelde ortaya çıkan istenmeyen davranışların sorumlusu arandığında genellikle okul aileyi, aile okulu suçlaya gelmişlerdir. Bu davranışların ikisi de doğru olabilir. Ancak, bu suçlamalar tarafları savunmaya, savunma da sorunun çözümünden çok çözümsüzlüğe götürür, bundan en çok çocuklar zarar görür, toplum zarar görür. Yapılması gereken suçlamalar yerine işbirliği yapmak, çocuğun eğitiminde aile nereye kadar, okul nereye kadar görev yapacak bunu belirlemek ve herkes kendi görev sınırları içerisinde kalarak, çocukların ruh sağlığını bozmadan sorunu çözmek gerekir. Bu konuda Okul-Aile Birlikleri ve Okul İdareleri önemli roller oynayabilirler; her iki tarafın bilgilendirilmesi ve görev sınırlarının belirlenmesi için .

Çocukların okulda öğrendikleri bilgileri hayatlarında kullanabilmeleri, bu bilgilerin yakın çevrelerinde kullanılıp kullanılmadığını gözleyerek, eğer kullanılmıyorsa önemsiz konular gözü ile bakarak ilgilerinin azalması, çocukta okul ve aile yaşamında ikilem arasında kalır. Çocuğun bu ikilemden kurtulmak için duygusal olarak hangi tarafa daha çok yakınlık duyuyorsa o tarafa meyletme eğilimi vardır. Çoğunlukla bu taraf, işine kolay gelen ve sürekli beraber olduğu aile tarafı olacağı şüphesizdir. Okulda verilen onca bilgi, alışkanlık bu ikilem yüzünden boşa gider ve toplum da yerinde sayar durur. İşte ülkemizin eğitim çıkmazının temelinde yatan ana sorun, çocuğun yaşadığı bu ikilemdir.

Ailede Kazandırılması Gereken Doğru ve Faydalı Alışkanlıklar
· Konuşma
· Saygı
· Temizlik
· Düzen
· Görev anlayışı

Konuşma

Ailede düzgün konuşulmuyorsa, çocuğun konuşması kadar okuma ve yazması da bundan etkilenir. Çünkü nasıl konuşuyorsak öyle yazar ve öyle okumaya çalışırız. Konuşma dilimize uygun olmayan tazıları okurken zorlanır ve sonunda okumaktan usanır, vazgeçeriz. Ailede doğru konuşmak için her gün belli saatlerde sesli kitap okuma, kaliteli kanallardan radyo veya televizyon programları izlenebilir. Aile bireyleri de konuşmalarına dikkat etmeli, özellikle çocuklarına hitap ederken, onlarla konuşurken tane tane ve yanlışsız konuşmaya özen göstermeliler. Geçenlerde kanalların birinde “Dilimizi Doğru Kullanalım” diye kursların yapıldığını bu kursa yaşlı babaannelerin de katıldığını Gülgün Feyman anlattı. Sebebini sormuş, “Torunlarımla daha iyi iletişim kurmak için bu kursa katılıyorum.” Demiş, babaanne.

Saygı

Saygı, aile içi ve aile dışı tüm ilişkilerde ailenin eğitimdeki başarısının işaretidir. Haklarını saygı sınırları içerisinde arayabilen, küçüklerine şefkatli, büyüklerine saygılı gençler yetiştirmek her ailenin özlem duyduğu bir sonuçtur. Yeri de okuldan önce ailede başlar. Ablasına ağabeyine ismi ile hitap eden, küçüklüğü sebebiyle her dediği yapılıyor diye onları kullanan bir çocuğun ileride bu alışkanlığından vazgeçip, büyüklerine karşı saygılı davranabileceği düşünülebilir mi ?

Anneciğim, babacığım, ablacığım, ağabeyciğim gibi ifadeler çocuğun yadırgamadan kullanabileceği sözcükler olmalı. Bunları söylemesi için anne- baba ve varsa büyüklerin, kardeşlerin rolü büyüktür. Ablası, ağabeyi böyle konuşmayan bir çocuğu böyle konuşmaya zorlayamazsınız.

Maalesef bazı filmler, çocukların argo sözler öğrenmelerine ve öğrendikleri bu sözcükleri kullandıkları zaman büyüklerinin gülmesinden cesaret alarak bunu sık sık yapmaları sonucunda alışkanlık haline getirmeleri doğaldır. Çocuklara verilecek filmlerin büyüklerin süzgecinden geçmeden verilmemesi gerekir.

Temizlik

Temizlik, yemek öncesi el ve yüz yıkama, yemek sonrası ellerin, ağzın sabunla yıkanması, dişlerin fırçalanması, yatarken el-ayak yıkama alışkanlıkları küçük yaştan itibaren verilmezse çocuk ileride bu alışkanlıkları kazanmak için kendisini zorlasa bile başarı şansı azalır. Bu konular üzerinde okulda ne kadar durulursa durulsun, ailede gereken ilgi ve örneklik yoksa, okulun yaptığı çalışma boşa gitmeğe mahkumdur.

Bulaşıkları bekletmeden yıkaması gerektiğini düşünen anne, ağız bulaşığını yıkaması gerektiğini çocuğuna öğretemez mi?

Düzen

Kendi eşyalarını toplamaya, onları dolap veya raflara yerleştirmeye alıştırılmayan çocukların bu alışkanlıkları ne zaman kazanacağı zannedilir? Elbetteki hiçbir zaman. Sürekli olarak birileri onların arkasını toplarlar.

Görev Anlayışı

Verilen görevleri yapıp yapmadığı aile içerisinde çok kolay görülebilir. Çocuk, hangi yaşta olursa olsun ev içerisinde belli görevleri vardır. Bunları yapmak zorunda olduğunu ve severek yapması gerektiğini bilmelidir. Yaşı ilerledikçe bağ bahçe işleri, bakkala veya kasaba gitme gibi dış görevler de verilebilir. Ama lütfen sigara, içki gibi çocuk için zararlı alışkanlık maddelerinin satın alınmasını onlar kullanılmamalı.

Saygılarımla.
www.kafiye.net