şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Ben 1.ci sınıfa gidiyordum. Yerli malı haftasını çok seviyorum. Annemin börekleri, Fatma Teyze’nin kestanesi, Ayşe Teyze’nin kerevizi, ne hoş olur yemesi. Yerli malı haftasını çok severim. Ama artık güzel yemekleri yiyemiyorum. Çünkü ben lösemi hastası olan küçük bir kızım. Ağzımda bir maske, zayıfım ve saçlarım döküldü. İşte buna lösemi hastalığı deniyor. Yerli malıhaftasını dört gözle beklerken hastanelik oldum.
Öğretmenim, arkadaşlarım, ailem perişan oldular. Kimsenin benim için üzülmesini istemem. Çünkü ben de bir gün yanınıza gelip oyun oynayacağım. Onlarla berabereğlenip coşacağım. Bir gün yanınıza mutlaka geleceğim. Beni lütfen bekleyin.Şişman, kıvırcık saçlı, mavi gözlü biri gelecek, işte o benim. Bu arada sizeadımı söylemeyi unuttum. Adım Su. Sizlerden; oyuncaklar, kıyafetler, elbiseler bekliyorum. Kıyafet pek lazımolmayacak ama ben saklayacağım. Sizin yanınıza gelirken elbiselerden birinigiyip öyle geleceğim. Sınıf arkadaşlarım, bana patlamış mısır getirir misiniz?
Ama ben yiyemiyorum. Olsun, siz yine getirin benim isteğimi. Benim yanımda sizyersiniz, ben de sizleri yerken seyrederim. Hastalığım bulaşıcı değil. Bunedenle sakın korkmayın. Sizin gülüşlerinizi, sizlerin kokusunu özledim,hastanenin kokusunu değil! Afedersiniz sevgili arkadaşlarım, ağlamam geldi amaneyse. Bu sizi özlediğimin bir belirtisidir. Ne olur! Ama ne olur, sakın beniyalnız bırakmayın! Size inanıyor ve güveniyorum. Bana burada iyi bakıyorlar.Sakın merak etmeyin. Hastahanede benim gibi lösemi hastası olan bir arkadaşhastaneden çıktı. Ben de bu hastaneden sağ çıkarsam, maskemi çöpe değil hocayaatacağım. Ben çok hayal kuruyorum. Bu hayallerim gerçekleşirse sizlerisevindireceğim gibi sizlerle olan arkadaşlığım da devam edecektir. Sizleri çokseviyorum, mutlu aylar, mutlu yıllar diliyorum. Üç sene sonra belki de hiç gelmem.
Hala ümidimi yitirmedim. Hayallerim mutlaka gerçek olacak. Ama şu var ki, benhala yaşıyorum ve yaşamaya da devam edeceğim. Gözüm parlıyor. Güneşi görüyorum.Arkadaş edinemediklerim; güneş doğarken kahvaltısını yapıp top oynamaya, ipatlamaya, misket oynamaya çıkıyorlar. Ben onları camdan seyrediyorum. İçimyanıyor, gözümden bir damla yaş akıyor. Küçük gözüküyor ama benim için büyükgözyaşı.
Arkadaşlar, sizleri ama sizleri çok seviyorum. Gelmenizi dört gözle bekliyorum.Hastahanede değil de, bir kez olsun evimde sıcacık yatağımın içinde bir kezolsun yatmayı çok istiyorum. Yağmur yağıyor. Çocuklar dışarıda, ellerindenşemsiyeleri var. Benim hiç şemsiyem olmadı. Çünkü ben dışarıya çıkamıyorum.Küçük bir balkon var olduğum yerde. Oradan sizleri izliyorum. Sizleryemeklerinizi yiyip sokağa çıkıyorsunuz. Ben sizleri çok ama çok özledim. Ne olur gelin, ne olur! Elimde kalem masanın üstünde duran bir kağıt. Burada sizlerinresmini çiziyorum.
Bir gün adınızı bir kağıda yazınız. Bana mektup yollayın. Adınız nedir,sizlerin adlarını öğrenmek istiyorum. Hani şu balkondan seyredip de yanınızagelemediğim arkadaşlarım. Sizlerle konuşmak, oynamak istiyorum. Çam ağaçlarındaküçük kuşlar oturmuşlar. Oldukları yerden beni izliyorlar. Ben kuşlara baktığımda hemen kaçıyorlar. Ağzımda maske, kafamda saç olmadığı için kaçıyorlar.Sizinle beraber olmaya değer arkadaşlar. Zaman hızla geçip sizlerin yanınagelsem. Sizlerle arkadaş olsam, beraber oynasak. Ben sizin yanınıza gelmişolurdum. Zaman uzuyor. Benim artık uyumam gerekiyor. Sizleri ziyaretimebekliyorum. Sizler benim ziyaretime geldiğinizde saçlarım milim milim uzamışolacak. Şişman olacağım. Maskem olmayacak. Sizleri çok seviyorum. Yağmur sankiyüzüme yüzüme yağıyor. Erik ağacının dalları kırılıyor. Ne kadar yazık değil mi? Benim de saçlarım erik ağacının dalları gibi dökülüyor. Ama benüzülmüyorum. Bir gün saçım yeniden ortaya çıkacak, sarı saçlı olacağım. Mavigözlü, kıvırcık saçlı. Güneş gibi doğacağım sizlerin karşısına. Yapraklarsararmış benim yüz rengim gibi. Bazıların ki; beyaz, siyah, zenci, benimkisarı. Hiç üzülmüyorum. Üç sene sonra çıkacağım.
Arkadaşlar; toplarınızı, iplerinizi hazırlayın. Ben geliyorum, bana yol açın.Çatısız bir ev olsa da ben yaşarım oracıkta. Burası kuşlarla dolu, ağaçlarladolu ve benim gibi hasta arkadaşlarla dolu. Yağmurun kokusu çok güzel. Ama benpencereden dışarıya bakıyorum. Sizleri özlüyorum. Siz dışarıdan bakıyorsunuzdeğil mi? Sabah oldu. Güneş portakal gibi doğdu.
Ben nasıl bir yerde yaşamak isterdim biliyor musunuz? Küçük bir kulübede. Ağaçlakaplı, deniz kenarında bir kulübe. Elimde fidanlar. Bahçeyi kazmak isterdim. Fidanlarıbahçeye dikeceğim. Hayallerim gerçek olsun da. Sonra bakarız. Aile yaşarızorada. Ben okula başlar, ödev yaparım. Annem yemek yapar, babam da çalışır. Yağmuryağınca gökkuşağı çıkar. İki tane de tavuğumuz olur, sağlıklı besleniriz. Olmazmı? Ne güzel olur. Sıcak havada denize gireriz. Artık uyku vaktim geldi. Uyumamlazım. Sizlerin gelmesini dört gözle bekliyorum. Sizlere iyi seneler, iyitatiller.
İzmir / 19.12.2012 Fatma Gül CESUR Uluğbey İlkokulu 670 4/C sınıfı öğrencisi. www.kafiye.net
Yazıları özel abonelik ile takip edebilirsiniz.Bunun için
RSS 2.0 beslemesini kullanabilirsiniz.
Ayrıca yorum veya geri izleme de yapabilirsiniz.
Yorum Yapın