BİNGÖL ÇOBANLARI

İçinden söküp atma umutları çocuk… Sana göre değil bu aldanışlar. Hem ben sevmem öyle sırf karşısındaki insan biraz daha mutlu olsun diye üzülmesin diye ya da daha kötüsü konu değişsin diye kurulan öylece yarım yamalak bir anlamı olmayan boş ve kuru teselli sözlerini, isteme benden seni teselli etmeyeceğim.Dedim ya sana göre değil bu aldanışlar gözlerinde görebiliyorum denizlerin enginliğini hep bir ötelere özlem ve hep
bir kaçış isteğini… Halbuki ne çok hayallerimiz vardı seninle senden öte senden ziyade…şimdi geriye kalan ne ki sadece bir boşluk… sen öylece bahara alışmamış gibisin ya da uykusundan yeni uyanmış birinin mahmurluğu var üzerinde.

Ben ne zaman kar yağdığını görsem aklıma bahar gelir bir gün onun mutlaka geleceği… Belki ben göremeyeceğim ama hiç olmazsa onun varlığına daha önce tanıklık etmiştim. Şimdi ellerin üşüyor, görebiliyorum ısıtmak için ne kadar da çaba sarf ettiğini… Bazı insanlar susarak konuşurlar onlar başkalarından çok kendi ruhlarıyla konuşurlar çünk, onlar kalabalıklar içinde bile yalnızdırlar, bazen
bağırmak isterler belki ama bu bağırışları bir hakaret falan değildir sadece yüksek sesle bir şeyler söylemek isterler istedikleri sadece duyulmaktır. Onlar her ne kadar insanlardan uzak olsalar da severler aslında hem de onlardan daha çok severler. Çünkü onlar tüm duyguları derinlerinde saklarlar. Sende öylesin…

Gitmek istediğinin farkındayım çocuk, sana gitme demeyeceğim! Sen sevmezsin yaldızlı cümleleri… şairane değil sözlerim ama ne zaman seni görsem aklıma bir şiir gelir sen dalarsın ben bir şiir okurum ucunu hafif yakıp sen dalarsın ve gidersin uzaklara kaybolurken gözlerin gecenin karanlığında bir mürekkep damlar
kaderin denizine daha uzun bir yol var der daha vakit var mutlu olmaya, sabret der…

Ebru KARA
www.kafiye.net