Okumak mı?

Çevremde beni tanıyanlar, benim hangi olaya, hangi duygu ile ve ne şekilde tepki vereceğimi benden önce bilmelerine hep şaşırmışımdır. Hani diyorum ki; annemi, babamı, yakın çevremi anladım da anlamasını daha henüz yeni tanıştıklarım birkaç sohbetten sonra tepkilerimi- ben hariç- kolayca nasıl çözüyorlar! Çok iyi tanıdığı ve yakını olmuşum. Tepkimi, öfkemi, duygularımı, sevinçlerimi benimsemişler. Nasıl bildik, sıradan biri olabiliyorum!

Ne kadar külahımı önüme alsam da monoton ve bildik birisi olmaktan dışarıya çıkamıyorum. -Çıkmam gerekiyor-.

Şaşıran değil şaşırtan olmalıyım artık! Bildik, tanıdık ve sıradan olmaktan çıkmalı.

En kısa zamanda farklı bir renk, farklı bir gülüşümüz olmalı. Dünyamıza, iletişim kurduğumuz topluğa nasıl davranmalıyız? Ne yapmalıyız? Okumalıyız, sadece okumalıyız. Bıkmadan, usanmadan okumalıyız. Neden okumalıyız? Okumak, insanın kişisel gelişimini sağlamasını sağlayacağı gibi önemli gelişimlere adım attırıyor. Düşünce yapımızı, hayal dünyamızı geliştiriyor. Bilgi ve birikimiz de büyük kazançlar elde deriyoruz.

Okumakla; kendi rengimizi bulabilecek, kendi gülümsemelerimize sahip olacak, sorunları azaltacak, dünyamızı güzelleştirecek, iletişimlerimizi netleştirecek, doğrularımızı ve yanlışlarımızı görebilecek, kendimize, topluma, dünyaya, hayata, umutlara ait bakış penceremizi genişletip büyüteceğiz.

Kitaplar sayesinde bilemediğimiz kıtalara yolculuk, bu yolculuk sırasında farklı farklı coğrafyada yaşayan insanların evlerine misafir olup yeni duygulara, yeni paylaşımlara, satır arasındaki yaşanan mutluluklara, hüzünlere, acılara, ortak oluyoruz. Tarih sayfalarında dolaşmak, imzalanan müzekkereleri incelemek, destanlarda adını aramak, trajedilere ağlayabilmek, tarihten tarihe aşklardan aşklara, umutlardan umutlara, başarılardan başarılara koşmak istiyorsak, bunları ancak okumayla, kitaplarla yapabiliriz.

Okuyarak, düşünmek, sorgulamak eleştirmek ve fikir üretmek zorundayız. Düşüncemizi geliştirmek, geliştirdiğimiz düşüncemizi kullanmayı öğrenmek, farklı hayatları ve farklı duyguları tanımak, dar düşünce kalıplarımızdan kurtulmak, duygu ve düşüncelerimizi renklendirmek o kadar çok nedenlerimiz var ki; yaşayan insanlar sayısınca duygu ve düşünceler, düşünme kalıpları, renkler, hayaller, doğrular var , var da var….

Hangisini seçebilirsiniz yâda hangisini tanıyabilirsiniz? Kitap okumadan da gezerek, görerek bunların hepsini yapabilirim diyorsunuz! Bir parça haklı olma şansınız mı var, ama nasıl? Alışmış olduğunuz hayatınız ve düzenli bir iş yaşamınız var. Üzerin de yaşamaya çalıştığınız coğrafyanız var. Bunların hepsinden kopmak sizi defalarca düşündürür. Ve kendinizce, kendi yetenekleriniz ve imkânlarınızla bunu başarmakta hayli zor bir iş. Her şeye rağmen siz alıştığınız bu dünyanızı değiştirme ve seyahat etme kararı alsanız da, yeni memleketlere adım atmaya başlasanız da, yeni farklı coğrafyalara uyum sağlasanız da, kültürlere çok kolay adapta olsanız da, tanımak istediğin dünyayı, insanları, duyguları acıları ve hüzünleri ne kadarını tanır, yaşar ve tadarsınız? Her gittiğiniz coğrafya için ne kadar kalmanız gerektiği, neleri paylaşmanız gerektiği ise bir bulmacadır.

Ama kitap okuyarak bunların hepsini yerinizden kıpır damadan, elinizdeki kahve fincanı yâda çay fincanı ile birlikte okuyarak her bir başka kitaplardan, romanlardan hikayelerden denemelerden şiirlerden ne kadar çok yeni kelime öğrenecek bilgi havuzumuz dolup taşacak, farklı bakış açılarıyla karışılacak, beynimiz bilgi ile güçlenerek elimizdeki kitap bize bir pusula olacak ve yön verecek. Kitabın satır aralarındaki kalp atışlarını duyacak, onlarla birlikte nefes alıp verecek, sert ve acımasız duygularımızı okudukça yumuşatacak duygularımızda sevgi kıvılcımları olacaktır. İnsan her zaman yabancı bir dünyanın kapılarını aralamaktan ürker ve korkar. Bilmediği duygularla karşılaşmayı istemez,

Kanseri yenmeye çalışan güçlü bir kızın mücadelesi basit sandığınız hayatınızın değerini artıracak.

Babası tarafından terk edilmiş küçük bir çocuğun gözyaşlarını artık görmezlikten gelmeyeceksiniz.

Savaşın ortasındaki ölmek üzere olan birine dua edecek, ruhunuz ve kalbinizle yaptığınız bu yolculukta gizli ve yeni kapılara çıkan merdivenlerden hızla çıkmaya çalışacak

FARKINDALIĞINIZI KEŞFEDECEKSİNİZ

Profesörün öğrencilerine anlattığı dersten sizde faydalanacak, hayatınızdaki iyi notu almak için uğraşacaksınız.

“Karanlığınıza ışıklar saçılacaktır. Her zaman aydınlanmayı bekleyen zihin kitap okuyarak kazanacak” . Dünkü nefes alış verişlerimiz gibi normal olmamalı bugünkü nefes alış verişlerimiz her kitabın bitişinizde nefes alışverişlerimiz değişecek. Sohbetler hep aynı mı, hep aynı mı tartıştığın insanlar? Düşünmeyi öğrenebilmemiz, hazır düşünce kalıplarından çıkabilmemiz gerekiyor artık! İnanın düşünmeyi bilmezseniz ne istediğinizi de bilemezsiniz! Herkesin seni bildik biri gibi çabuk çözmesi farkındalığımızın olmamasındandır.

Farkında lığınız var fakat siz mi farkında değilseniz? Farkındalığınız çevrede yanlış yorumlara neden olmaya başladığında da psikolojiniz bozulmuş dolaşıyor olacaksınız! Çünkü farkındalığınız can çekişiyor, tutsak olduğu karanlıktan çıkıp ufuklara yelken açamazsa, ruh ve gönül sağlığınızın bozulması gayet normaldir.

Hayatta unuttuğumuz iki şeylerden biri olan umutları ve hayal kurmayı satır aralarında kitap okuyarak hatırlayacaksın. Okumak, okumak, okumak… Yalnızca okumak.

En son din olan İslam dinin emri de okumak…

“Yaradılış nedenini bilmek, madde âleminden sıyrılıp manevi âleme ulaşmak, iyiliği güzelliği doğruluğu öğrenmek istiyorsan da okuyacaksın.”

Benim gibi bilindik olmak istemiyor farkındalığınızı ortaya çıkarmak istiyorsanız size tavsiyem kitap okuyun olacaktır.

Hem de hiç vakit kaybetmeden. Saygılarımla.

2 Eylül 2014, Salı
Gülsüm Hicran ÇAÇUR
www.kafiye.net