Aç Dudağını Ey Gül!

Seni özleyeceğim, ister bil ister bilme
Beyaz ruhuma çizdim, tatlı gülen yüzünü
Zâlim zaman ne olur! onu ordan hiç silme
Söndürme mururunla! yaktığı aşk közünü

Anlatamıyorum ben, hiç kimseye sevdamı
Dilimi düğümledim, ondan hicrandan beri
Tam eyledim bu gece, şu vücuttan cüdâmı
Yarın gidin de kazın, bana derin makberi

Kahretsin yok işte yok! sana vuslat imkânı
Her şeyimi bıraktım, biliyor musun Leyla?
Keşke görseydin şimdi, gözlerimden akanı
Benimle ederdin hep, gece gündüz vâveyla

Adın dilimde zikrim, aklımda fikrim oldu
Allah’ın üfürdüğü, o ruh musun, revânım?
Aşkın ile yanmaksa, en büyük ecrim oldu
Bana cevr u cefâdır, cândan cüdâ cânânım

Sensiz nâçiz bedenim, balsız kovana benzer
Kalp peteğim bal için, bir tek aşkına muhtâç
Kuru gönül bağında, Soner beyhude gezer
Aç! dudağını ey gül! Onlar sende yektâ tâç

Soner Çağatay / 20 Ocak 2011 / Wuppertal
www.kafiye.net

KELİMELER:
Makber: Mezar
Revân: Ruh, can
Cüdâ: Ayrılmak
Murur: (Zamanın) geçmesi
yektâ: eşsiz