BİR ANA – BİR OĞUL

“Suya ateş düşse de, tükenmez ümit” dedim.
Uyakla sarmaladım, zehir saçan heceyi
Kâbuslara hapsettim, yaşadığım geceyi
Yıllarca zorlanmıştım çözdüm bu bilmeceyi
“ Uğraşmak zorundasın, çile sana çit” dedim.

“Gün yorgunu yokuşlar, vermedi geçit” dedim.
Terkisinde hayatın, çekilmez oldu zaman
Göğü sararken isyan, dinlemedi hiç aman
Kanı uçtu güllerin, dertler oldu kocaman
“Ne olursun merhamet! Derdi benden it!” dedim.

“Islanan ezgilerin, saplanan cirit” dedim.
Kırık seste kayboldu, geçmişten düşen emek
Tufan kuşandı zaman, infilâk etti ekmek
Eteğimden yapışıp, yaşar mı hiç genç erkek?
“Mekânın gurbet olsun, buralardan yit!” dedim.

“ Demir pençe ıstırap, ruhumda gel-git” dedim.
Bir akrebin zehriyle, yerle bir oldu evim
Merhamete muhtacım, sanır mı ki bir devim
Madem ki anneymişim, beslemekmiş görevim
“Ben seninle bittiysem, sen de artık bit! “ dedim.

“Çınlayan feryadımı, ne olur, işit!” dedim.
Ben toprağım anayım, derdi dinmez doğayım
Her gece dua ettim, “Mehtabınla doğ ay’ım”
Bir hançerdi son sözü, “Ben mi dedim doğayım?”
“Zehrini yudumlayıp, kahrolsam da git!” dedim.

Afet Kırat
www.kafiye.net