DÜŞ ALAZI

Ne vakit seni düşünsem
Yaralı bir serçe havalanır göğsümden
Gecede bahar kokulu bir nisan
Mevsimin davetine icabette zorlanır insan
Ay kırığı hüzünlerdir baharı geçersiz kılan
Öyle bakma yüzüme
Anla, bende bir bensizlik senden kalan
Firara kurulmuş bir gençlik ateşidir
Alazlanmış düşlerimi kavuran

Ne vakit seni ansam
Denizini arayan bir ırmak çağlamaya başlar
Kuraklığın hüküm sürdüğü ömrümde
Dalgalarım kırılır dalgakıranlarında
Hasret türküleridir
Dilimden gecenin koynuna ığıl ığıl akan
Kulakları sağır eden bir suskudur şimdi
Zamanda bir akrep gibi kıvrılan

Ne vakit seni görsem
Gözlerimi alıp götüren bir tren kalkar
Yolcuya yol olan istasyonlardan
Eksilir koşmaya kurulmuş
Ayaklarımda derman
Düşlerimdir demir rayların kucağında
Apansız bir gidişte ufalanıp savrulan
Ne vakit ardından baksam
Çıldırtan bir sis çöker ufuklara
Yolunu kesmek ister adımlarının
Yakarışlardan bir dağ yükselir
Gideceğin yerlere
Bir cinnet peydahlanır andan
Tarih rotasız bir top alev gibi düşer
Kendine ihanetin yükselttiği duvarlardan
Kesilip atılası
Kangrenli bir hücredir sende yüreğim
Nereye dokunsa kendini çoğaltan

Ne vakit dualarıma çağırsam seni
Sonsuzluğun anaforunda tutuşur parmaklarım
Gökyüzüne asılı kalır ellerim
Işığını çaldırmış bir sokak lambası gibi beklerim
Umarsızlığın yanaklarına utanç düşer
Döner zaman
Döner ayakların
Döner yüreğin
Kullanılmamış umutlar güzelliğinde
Gün gibi dönersin
Kilitler kırılır kapılarda
Cemreler helal kılar kendini mevsime
Al yanaklı gelincikler salınır seherde
Şafak muştulu bir aşk olur yaşamak

Yadigar Ünver
wwwkafiye.net