Ömrümün Takvimleri

Adına söylediğim ve ruhuna bestelediğim tüm şarkılardan bir sevgi kulesi kurarak seni bulmaya çalıştım. Şarabımın kadehleri senin yokluğuna kalkıyor. Yaman yalnızlığıma kaderimle kılıç sallıyorum. Elveda dediğim sitemkâr sevdaları tıkarak zindanlara gözyaşı mendilimi yıkıyorum gözpınarlarımda. Ne zaman arasam bulamıyorum. Dilimden bir sözcük düşse seninle tamamlanıyorum. Bazen rüzgârın getirdiği çiçek tohumu oluyorsun bende. Bazen dilimden düşen bir harfle bazen de buzlar kaplı sarkıtlar oluyordun yüreğimde. Ne zaman incecik dallarına tutunsa zaman kapsülleri ile ıslanıyorum yalan sevginden. Yüzümü yalan gülüşlerin yalıyor. Seneler asırlar gidiyor ömrümden, sen ne zaman dudaklarıma eğilsen. Sevinçlerim eskirse yüreğinde, karartma gecelerine döner odam. Sarmaşıklar ağar yorgun penceremden, menekşelerin rengi silinir gecelerimden. Kâbus gecelerimde rüzgârlara direnen mum ışığıma bir gölge bir bilge olsaydın perde yüreğinle. Bakışlarınla hüznün bir söğüt gölgesine serer çarşafını ve sen sokulursun ruhuma. Bunca çekmişliğim, acılarım, çığlıklarım bitsin isterim. Hep hayal ederim dört başı mahmur bir eş değil istediğim. Düştüğümde elimden tutup kaldır isterim, ağlıyorken gözyaşımı sil ya da buna meydan verme. Al götür beni engin göllere, bedenimi yoğur yeni sevinçlerle. Uyansın yeryüzünün börtü böcekleri, gözlerimdeki yağmur göllerinde birlikte çekelim küreklerini.

Sensiz susuşlarımın akrep duruşlarında yelkovan dönüşler yapmak isterdim gecelerimin hasret saatlerine. Omzumdaki yüklere sırt verebilsen, terimi silebilsen diyorum dinginliği aradığın anlarda. Koparılmış nice takvim yapraklarına bir daha bakmak istemez insan. Yarınların tespihleri çekilirken ömür koltuğunda geri dönmez öğüttüğümüz zaman. Avuçlarımdaki büyü, yüreğimdeki kor alev ve düşlerimdeki mevsimlere koşmak istiyorum. Her güzel günü özlediğimde ömrümün takvimleri seni düşünmekle tamamlanıyor, ruhumun ateşleri geçmişle harlanıyor.
Fahriye HAMZAÇEBİ
www.kafiye.net