şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
BULDUN MU? Sordular “buldun mu” kalp kayıbınıBaşka dala konmuş canı sağolsunKüçük mâceranın dev ayıbınıÜzerinden silmiş canı sağolsun Baharımı tepmiş seçmiş eylülüYangınım sönse ne kalıyor külüElim nokta koyar gönlüm virgülüSolum yetim kalmış canı sağolsun Maraz tatlı gelir insan oğlunaGüzel seven girer ecel yolunaNankör alkışlanır böyle bilineNe gönüller çelmiş canı sağolsun İsmi mâzi oldu unuttum bileNasıl inandırdı […]
Sorarım Kendime Sorarım kendime neler oluyorTitreyen cevabım aynı geliyorZamansız ölmüşüm bilen biliyorYorulan kalbimi delmeden önce Hakkın divânında nâmert dermedimBüyüktü Yaratan hesap sormadımEkseri incindim geri kırmadımYeşildi renklerim solmadan önce Ahlanıp inleyip içe kanardımBazen yükselirdim bazen sönerdimDünyanın sahibi beni sanırdımFani olduğumu bilmeden önce Hayatın özeti birkaç kelimeKağıdı kalemi aldım elimeİntikam destanı yazdım zâlimeOturup ağladım gülmeden önce Kara […]
FELEĞİN ÖRDÜĞÜ Feleğin ördüğü aşk kirmenindeÜzüle üzüle dolanıyorumKaderimin çarksız değirmenindeEzile ezile dolanıyorum Soruyor sitemim beni mi bulmuşBahçeler mi kıraç güller mi solmuşÜşüyen yüreğim ateş mi olmuşÇözüle çözüle dolanıyorum Arzu hallerimi bertaraf tuttumHüzün sarmalında ben taraf tutumKeder sırasında önde saf tuttumDizile dizile dolanıyorum Şahsıma münhâsır yollar izledimÇok gözetlenmiştim bu kez gözledimGöklerde demlendim aşkı gizledimSüzüle süzüle dolanıyorum […]
DOĞARKEN AĞLATTI Doğarken ağlattı yara savmadıSon sürat yolladı kendi ivmediFikir bolluğunda fendi kovmadıKimyası durağan civasız dünya Nihayeti girdap kaybeder zâtıMücrime hürmetkâr mazluma katıKimine tan yeri kimine batıİçi dışı dolu yuvasız dünya İsimsiz göçertti çoğu garibiBelki de onlardı asrın gâlibiGizli hakikatin sahte vâcibiÇemberinin çapı havasız dünya Yüreğimi kırdı hayat dalındanSüt liman gösterdi kızıl salındanYıldız’ım içmişim kevkeb […]
Kanım kurur zalim elde
Sürüklendim susuz selde
Nispet eden zehir dilde
Dünden evlâ günüm ağlar
Olma deme insan kader oldurur
Ölçü bilmeyene diken yoldurur
Doğacak güneşi erken soldurur
Ayaz gecelere sürer akşamlar
İkrâmıma körsün mağrursun yine
Zincirleri kırsın bu mâhkum sine
Yatsı sesler sâlâm varamam güne
Kerbela şehrine düşürme gülüm
Gamzelerin deprem fayı, gül cemâlin aya benzer,
Feda oldun ömür boyu, emeklerin zâya benzer
Sığınacak limanımsın, ummandaki dalgalardan
Yürek yanar bu denizde nurlu sinen koya benzer.
Çeker millet el eteği
Ruhtan ruha göçen bilir
Döner durur dil otağı
Konuşmadan kaçan bilir
Kurtuluşa nidâ doğdu bu sancak
Mehmed’e cephede baktı o güneş
Şehâdet Türk’lerde şereftir ancak
İstiklâle ateş yaktı o güneş